Kadın Komünarlar Birliği (KKB), 8 Mart için hazırladığı şarkıyla birlikte kadınlara yazdığı mektubu paylaştı. Kadınlara yazdığı mektupla direniş çağrısını yükselten KKB; ” biz bu sene yine durmaksızın savaşacak, patriyarkal kapitalizme karşı silahlı feminist isyanı büyüteceğiz. Aynurlaşarak geleceğiz, düşmanı böyle yeneceğiz.” dedi
Kadın Komünarlar’ın, kadınlara mektubunun tam halinde şunlar vurgulandı;
Kız kardeşlerimiz
İstedik ki yine size aynı şekilde yüreğimizden seslenelim. Bu 8 Mart’ta da size bir mektup yazıp hasret giderelim.
Mücadele dolu bir yılı daha geride bıraktık. Yokluk ile, açlık ile, salgın ile geçen bir yıl oldu. Kadınlar olarak yine sokaklardaydık yine alanlardaydık. Dünyanın her yerinde direnmeye, mücadele etmeye devam ettik, ediyoruz.
AKP-MHP faşizmi kadın düşmanı siyasetini elbette sürdürdü. AKP/MHP faşizmi ekonomik krizi ve pandemiyi bahane ederek kadın emeğine/istihdamına yönelik esnek, güvencesiz çalışmayı ‘kural’ haline getirme hedefini de sürdürdü. Kadınlar bu dönem de düşük ücretli işlerde çalışmak zorunda bırakıldı, işten çıkarmalarla ve evden çalışma gibi uygulamalarla her gün daha da yoksullaştı, daha yoğun sömürüldüler. Kadın cinayetleri pervasızca devam ederken erkek şiddeti karşısında AKP/MHP iktidarının tek yaptığı kadınları eve hapsetmeye çalışmak, boşanmayı zorlaştırmak, failleri korumak oldu. Gözaltında, kollukta ve hapishanelerde yaşanan cinsel saldırı, çıplak arama ve devlet zoru geleneği insanlık dışı yöntemlerle yaşanmaya devam etti, devletin ve kolluk güçlerinin erkek yüzü kadınlar tarafından yeniden su yüzüne çıkarıldı. Kadın ve LGBTİ+lar açık hedef haline getirildi. Patriyarkal kapitalizmin güncel temsilcisi AKP/ MHP faşizminin adaleti sadece erkeklerden yana işledi, sokağa çıkan, isyan eden tüm kadınlar hedef gösterildi. Kadın katliamlarında erkek yargının icraatları ve iktidarın erkek politikalarına karşın kadınların öfkesi sokaklara yansıdı. Çeşitli araç ve yöntemlerle devam eden kadın mücadelesi/ feminist mücadele bu baskılara rağmen her defasında daha güçlü sokağa çıktı. Kadınların isyanı evlere sığmadı; fabrika ve atölyelerde grevlere, sokak ve meydanlarda barikatlara, dağlarda mevzilere taştı.
Size uzun uzun gündemlerden, politikadan bahsetmeyeceğiz. Buna lüzum yok, zira bunlar için açıklamalar vb. araçlara sahibiz. Size hislerimizden, sizi ne kadar özlediğimizden bahsetmek istiyoruz.
Geçen sene barikatları yıktığınızda dedik ki güçleniyoruz. Sizi çok derinden hissettik, sizinleydik. Ne güzel çiğnediniz o polis barikatlarını. Biz ise size söz verdiğimiz gibi şarkılar söyledik, halaylar çektik, flamenko yaptık ve elbette savaştık.
Bu sene yine tüm meydanları mora boyarken yüreğimiz yine sizlerle olacak. ….biz bu sene yine durmaksızın savaşacak, patriyarkal kapitalizme karşı silahlı feminist isyanı büyüteceğiz. Aynurlaşarak geleceğiz, düşmanı böyle yeneceğiz.
uzun lafın kısası kız kardeşlerim, bizler sizden bu sene de meydanları doldururken sırtınızı yoldaşlarınıza öfkenizi patriyarkaya dönmenizi istiyoruz. yakıp yıkmanızı, barikatları parçalamanızı, patriyarkayı yerin dibine gömmenizi bekliyoruz. 8 marta dair dileğimiz şudur ki ; tüm alanlar patriyarkal kapitalizme karşı mücadele rengimiz olan alamora, sosyalist feminizmin renklerine boyansın. Alımız al, morumuz mor olsun. Tüm meydanlar alamor olsun. 8 martımız kutlu olsun.

 
             
                     
                     
                     
                                            