AKP iktidarının özgür basına karşı saldırıları artarak devam ediyor.
Yalnızca özgür basın değil… Saray, kendisine muhalefet etme ihtimali olan her şeyi; gazeteleri, televizyon kanallarını, radyoları, dernekleri, sendikaları, siyasi partileri ve nihayet tek tek insanları, kendi tutarsız ve faşist yöntemleriyle baskı altına alıyor. Sansür, tutuklama, işkence, işten çıkarma ve hak kayıpları sıradanlaştırılmaya çalışılıyor.
Kurulduğu günden beri Umut Gazetesi de defalarca bu baskıdan nasibini aldı. Sayısız kez web sitemiz kapatıldı. Basılı yayın araçlarımız, çeşitli dağıtım engelleriyle karşılaştı. Editörlerimiz ve muhabirlerimiz yalnızca gazetecilik faaliyetleri bahane edilerek gözaltına alındı ve tutuklandı. Biliyoruz ki bu baskılar boşuna değildir.
Çünkü Umut Gazetesi 2015 yılında yayın hayatına başlamasına rağmen; sesini ezilenlerin köklü direniş tarihinin sesiyle harmanlamıştır.
Sınıflı toplumlar meydana gelip, ezme-ezilme ilişkisi başlayınca Umut kalıtımsal olarak aktarılır. Spartaküs’ten Bedreddin’lere, Paris komünarlarından Ekim’e, Mahir’lerden Ulaş’lara… Zihinde, dilde ve elde bir bayraktır Umut!
İşçi sınıfının sermaye düzenine karşı başkaldırdığı ve sömürüsüz bir düzeni muştuladığı yerde Umut vardır.
Gençlerin ve kadınların öfkesinin örgütlenmesinde Umut vardır.
Berkin’in kızıl fularında, Aziz’in sımsıkı ayakkabı bağcığında ve toprağa düşen her Cemre’de Umut vardır.
Diz çökmeyenlerin olduğu her yerde bir Umut vardır.
Baskı ve sansür ile ilk defa karşılaşmıyoruz. Belli ki Saray rejimi; gazeteleri toplatma, web sitelerini engelleme, basın emekçilerini gözaltına alma ve tutuklama konusunda oldukça şerbetli. Biz de parçası olduğumuz özgür basın geleneği gibi direnmeye yeminliyiz.
Ezilenlerin zihninde her zaman mutlaka Umut olmuştur. İlkemiz, zihinlerdeki umudu korkusuzca dile getirmektir. Emekçilerin elleriyle de, dillerdeki sınıfsız ve sömürüsüz dünya umudunu gerçek kılacağız.
Zihinde, dilde ve elde Umut olma ısrarımızı sürdüreceğiz.
Umut hiçbir zaman engel tanımadı.
Yeniden yayındayız!
