Birden fazla ağır hastalığına rağmen hapishanede tutulan 83 yaşındaki hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın avukatı Serdar Çelebi, hapishane doktorunun müvekkili Özkan için “artık zaman ve mekan kavramını yitirmiş” dediğini anımsattı
Adalet Bakanlığı’nın, 28 Şubat davası hükümlüsü emekli Korgeneral Vural Avar’ın hapishanede ölümü sonrası hasta ve yaşlı mahpuslara yönelik genelgesi tartışılmaya devam ediyor. 30 yıla yakındır hapishanede tutulan hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın avukatı Serdar Çelebi, bakanlık genelgesinin “çözüm” olmayacağını vurgulayarak, müvekkilinin zaman ve mekan kavramını yitirmesine rağmen hapishanede tutulmaya devam edildiğini söyledi.
83 yaşındaki hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın avukatı Serdar Çelebi, genelgeyi ve müvekkilinin durumuna dair Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Güleş’e konuştu.
‘Adli Tıp Kurumu kişiye göre rapor veriyor’
Müvekkili Özkan’ın 27 yılı aşkın bir süredir işlemediği bir suçtan dolayı hapishanede tutulduğunu söyleyen Çelebi, müvekkilinin tahliyesinin muhatabının Adli Tıp Kurumu ve Adalet Bakanlığı olduğunu vurguladı. Çelebi, ATK’nin Adalet Bakanlığı’na rağmen “hapishanede kalabilir” raporu verdiğine işaret ederek, “Tıp kurallarına göre vermesi gereken raporu, tıp kurallarına uygun vermediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü bu raporları uzmanlara da inceletiyoruz. ATK bir rapor verdiğinde bu raporun tıbba uygun olup olmadığını, mevcut duruma uygun olup olmadığını uzmanlara soruyoruz. En son Gazi Yaşargil Hastanesi zaten hapishanede kalamayacağına dair bir rapor veriyor. ATK, daha çok konjonktürel durum, siyasi atmosfer ve biraz da mahpusun kişiliğine göre değerlendirme yaparak rapor veriyor. Çünkü birçok hastayla ilgili verdiği raporlardan kısa bir süre sonra insanlar yaşamını yitirdi. Ya da bazı hastalıklar yönünden bazı kişilere ‘hapishanede kalamaz’ raporu veriyor. Ama aynı hastalıkla ilgili başka bir kişiye rahatlıkla ‘hapishanede kalabilir’ raporları veriyor” diye konuştu.
‘Zaman ve mekan kavramını yitirmiş’
Hasta tutukluların bir kurumun inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Çelebi, müvekkili Özkan için hapishane idaresi ve hapishane doktorunun “artık zaman ve mekan kavramını yitirmiş” dediğini anımsattı. Çelebi, “Durup dururken ‘ben evime gitmek istiyorum/gideceğim’, ‘burası neresi?’ diye sorular sorduğunu, bağırdığını söylüyorlar. Dolayısıyla İstanbul’da 10 dakika göz muayenesi yapmak suretiyle evrak üzerindeki değerlendirmeler sonucu bir karara varmaları gerçekçi değil. ATK’yi bu süreçte devre dışı bırakmak ya da misyonunun yetkisini kısıtlamak gerekiyor” dedi.
‘Sorunu çözecek bakandır’
Bakanlıkların sorunun çözümünde muhatap olduklarını vurgulayan Çelebi, şöyle devam etti: “Bakanlık bu ülkenin sorunlarını çözmeye aday siyasetçilerin görev yaptığı yerler. Bu sorunu çözecek olan bakanın kendisidir. Bakanlığa bağlı bir kurum üzerinden sorunu çözümsüzlüğe bırakmak gerçekçi değil. Topu taca atmaktır. Bakanlık isterse Meclis çoğunluğu var, yasayı değiştirebilirler. ATK’yi kapatabilirler. ‘ATK bırakmıyor, biz bir şey yapamıyoruz’ demek sorunu çözmemenin başka bir yoludur.”
Özkan’ın durumu
Mehmet Emin Özkan da İHD’nin ağır hasta tutuklular listesinde yer alan isimlerden biri. Özkan, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993’te Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle ilişkilendiriliyor. Olayla ilgisinin bulunduğu kanıtlanmayan Özkan, 1996’da “örgüte yardım” iddiasıyla tutuklandı ve ifadelerini ağır işkence altında verdiklerini belirttikten sonra geri alan iki kişinin ifadeleri üzerine müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Özkan, hapishane sürecinde kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma ve görme gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Hapishane koşullarında rahatsızlıkları ilerleyen ve 5 kez kalp krizi geçiren Özkan, yeme, içme, giyinme, banyo ve tuvalet gibi ihtiyaçlarını tek başına karşılayamıyor. Özkan, söz konusu sağlık sorunlarından kaynaklı sık sık elleri kelepçeli bir şekilde hastaneye kaldırılıyor. Özkan, tüm bu sağlık sorunlarına rağmen Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “hapishanede kalabilir” raporu nedeniyle tahliye edilmiyor. Özkan, yeniden yargılandığı dava kapsamında 10 Kasım 2022’de Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasının 28’inci duruşmasında tahliye edilmeyerek, duruşma 28 Şubat’ta ertelenmişti.
