Devrimci Parti Merkez Yürütme Kurulu yayınladığı yazılı açıklamayla “büyük bir provakasyona hazırlık yapıldığı” uyarısında bulundu.
“Erdoğan’ın yüksek perdeden duyurduğu “OHAL’le birlikte yağmacılığa müsaade etmeyeceğiz” duyurusuyla düğmeye basıldı. ” uyarısı yapılan açıklamada; “Halklara tek bir faydası olmayan ırkçı faşistler ve tarikat adına vaaz verenler sadece halklar arası düşmanlık tohumu ekerek gerçek suçluları gizlemekle görevlidir” denildi.
“Yağmacılık” bahane büyük bir provokasyona hazırlanıyorlar.
Devrimci Parti; “Ülkeyi 20 yıldır hiç görülmedik bir yağmayla talan ettiler. Tüm kaynakları zimmetlerine geçirdiler. Halkın kaynaklarını yandaş şirketlere, derneklere, vakıflara aktardılar.
Deprem vergisinden işsizlik fonlarına her şeyi yediler. Kasalar, bankalar yetmedi ayakkabı kutularına kadar para istiflediler. Uyuşturucu baronlarına ortak oldular. Aksırana tıksırana kadar yediler. Tarikatlar, sözde milliyetçilik yarışına giren kişiler, partiler semirdikçe semirdi.” dedi.
“Halkların ördüğü büyük dayanışma karşısında yeni bir senaryoyla sahaya indiler.“
İktidar şimdi suçlarını örtmeye yeni bir düşman yaratmaya çalışıyor. Depremde ortaya çıkan tablo büyük bir acıya, acı öfkeye dönüştü. Doğal afeti toplu katliama dönüştüren siyasi iktidar, onun apartı faşist kurumlar, tarikatlar ilk günler ortada yoktu. Halkların ördüğü büyük dayanışma karşısında yeni bir senaryoyla sahaya indiler.
Erdoğan’ın yüksek perdeden duyurduğu “OHAL’le birlikte yağmacılığa müsaade etmeyeceğiz” duyurusuyla düğmeye basıldı. Bu senaryonun adı “yağmacılık”… Heryerde “yağmacı Suriyeliler” başlığıyla bir grup sığınmacıya işkence uygulanan videolar yayınlanmaya başlandı. Tarihin gördüğü en büyük yağmacı iktidar, faşist apartlar ve faşist Ümit Özdağ, çaresizlik içinde yardım bulamayan yoksul insanları “yağmacı” ilan etti.
Çok açıktır ki, her milletten dayanışma içerisinde birbirinin yarasını sarmaya çalışan ve iktidarın suçlarını birlikte haykıran insanlar sarayın korkusu oldu.
“Faşistleri ne bir kazı başında, ne herhangi dayanışma çadırında bir ekmeği paylaşırken, ne de bir taşı kaldırırken görmedik.“
Partimiz deprem bölgelerinde yer alıyor. Bugün Suriyeli avına çıkan iktidarın hizmetkarı faşistleri ne bir kazı başında, ne herhangi dayanışma çadırında bir ekmeği paylaşırken, ne de bir taşı kaldırırken görmedik. Halklara tek bir faydası olmayan ırkçı faşistler, tarikat adına vaaz verenler sadece halklar arası düşmanlık tohumu ekerek gerçek suçluları gizlemekle görevlidir.
Halklarımıza çağrımızdır; iktidarı kurtarmak adına Suriyelileri linç ettirmeye dönüşen Türk, Kürt, Arap halkları arasında çatışma yaratarak sıcak saraylarında yaşamlarına devam etmek isteyenlere karşı daha çok dayanışmayı ve birleşik mücadeleyi büyütelim.
Bizi enkaz altında bırakanlar, sığınmacılar değil saraydakilerdir.

