Umut Haber Yorum’da bugün siz değerli okuyucularımızla, “Doğu Bloku- Batı Bloku” arasındaki savaş ve emperyalist güçlerin Türkiye’deki seçimlere müdahalelerine ilişkin yazımızı paylaşıyoruz.
2 binli yılların en uzun savaşı sayılan Bakmuth (kentin Ukraynaca adı) savaşı Ukrayna ordusunun ağır kayıplarla tasfiye edilmesinden sonra bitti.
Artık sıra, Artyomosk kavşağına bağlı Herson’dan,Harkov’a ve Kiev’e kadar açılan bir savaş genişliğine gelmiş görünüyor.
Savaşın bu yönlü gelişeceği çok görünür bir durumdu. Bu nedenle Amerikan yönetiminin yer yer geri çekilme önermesine karşın Zelensky İngiliz hükümetinin ısrarıyla Bakmuth’u terk etmemekte inatçı davranabileceğini sandı. Ukrayna’ya mali ve askeri destekte bulunan 49 Nato ülkesinden gelen yardımların kesilmemesi için gösterilen bu inat sonucunda son beş aydır günde 300-500 arası Nato askeri telef ediliyordu.
Savaşın gereğinden fazla uzamasını Rusya’nın zaaflarına bağlayan emperyalist Nato kurmayları 9 Mart’ta Lvov yakınlarında 120 metre derinlikteki bir yer altı sığınağına yapılan Kinzhal saldırısıyla kendilerine geldiler. Bu saldırıda 200-300 Nato yüksek subayı imha edilmişti. Ardından 13 Mayıs’ta Khelmetski’de İngilizlerin verdiği seyreltilmiş uranyum roketlerinin bulunduğu depo büyük bir patlamayla imha edildi. Bölgede şimdi yükselen Bizmut-214 oranı rüzgârın tesiriyle hızla Polonya’ya doğru seyrediyor. Polonyalılar Rusya’nın vuruş zamanlamasının böyle bir rüzgâra göre ayarlandığından şikâyetçi. Ve nihayet,16 Mayıs’ta Ukrayna’ya verilen iki Patriot hava savunma sisteminden biri kendini bile koruyamadı ve etrafındaki Amerikan personeliyle birlikte imha edildi.
Gelişmeler sonrasında, Amerikan Newyork Times’da 14 eski ulusal güvenlik yetkilisinin “Ukrayna’daki savaşın mutlak bir felaket” olduğunu; Bild’in “Bakhmut’taki 93. Motorlu tugayın saatlerinin sayılı” olduğunu bildirmesini takiben Rus Wagner komutanı Prigoshin yayınladığı videoyla Artyomosk’un tümüyle alındığını söyledi.
Bu gelişmenin, bir yandan Çin’in ve Afrikalı devletlerin gündeme getirdiği uluslar arası detant politikalarına güç vereceği, diğer yandan da üçüncü savaşın Donbass-Basra ekseninin güney ucunu harekete geçireceği düşünülebilir.
Türkiye seçimlerinde, İngiliz MI6 istihbaratıyla Kazakistan, Özbekistan gibi Türki devletlerin yanı sıra Kafkasya bölgesinde de ortak çalışmalar yapan Türk istihbaratının digital müdahaleleri, aynı zamanda bu dünya savaşı konjonktürü itibariyle de okunmalıdır.
