Mersin Demokratik Kurumlar Platformu ve İHD Mersin Şubesi, 78 yaşındaki hasta tutsak Bese Ecer’in serbest bırakılması için Tarsus Hapishanesi önünde oturma eylemi başlattı.
Mersin Demokratik Kurumlar Platformu ve İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi, anemi, diyabet, tansiyon, kolesterol, tümör, beyinde kan pıhtılaşması, kısmi felç, omurilik kırığı, bel fıtığı bulunan 78 yaşındaki tutsak Bese Ecer’in tedavisinin yapılması için infazının ertelenmesi talebiyle oturma eylemi başlattı. 9 gün yoğun bakımda, 4 günde serviste kaldıktan sonra hapishaneye götürülen Bese Ecer’in tutulduğu Tarsus Kadın Kapalı Hapishane önünde yapılan eylemde, “78 yaşındaki ağır hasta tutsak Bese Ecer’e özgürlük” pankartı açıldı, sık sık, “Bijî berxwedana zindanan”, “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.
Oturma eylemi öncesi konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Ali Bozan, “Bese Ecer annemize zulmediliyor. Dün hastaneye sevk kararı çıkmasına rağmen askerin keyfini bekliyordu. Bugün hastaneye kaldırıldı; ama iki saattir hangi hastanede olduğunu öğrenemedik. Adalet Bakanlığı ile görüşüyoruz, bilgi vermiyorlar; hapishane idaresiyle görüşüyoruz, bilgi vermiyorlar. Hangi hastanede, hangi birimde, hangi tetkikler yapılıyor, bilmiyoruz. Hastaneye yatışı yapılmış; ama tarafımıza bilgi verilmiyor” diye konuştu.
Bese Ecer’in tahliyesi için yapılan başvuruların mahkemece bekletildiğini belirten Bozan, sürecin bilinçli biçimde uzatıldığını ifade ederek, “Tahliyesi için 10 gündür mahkeme bir karar vermedi, avukatların dilekçesi hala masada bekliyor. Bese Ecer’in hangi hastanede olduğunu öğrenene, sağlık durumunu öğrenene ve infazı durdurulup tahliyesi sağlanana kadar bu cezaevinin önünde oturma eylemi başlatacağız. Hiçbir Kürt annesinin göz göre göre ölmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Gazi İnci, cezaevi ve yargı kurumlarının süreci bilinçli biçimde uzattığını belirterek, Bese Ecer’in yaşam hakkının tehlike altında olduğunu belirtti. Tarsus Hapishanesinde yaşanan ölümlere dikkati çeken İnci, “Daha önce de sağlık hakkına erişimin engellenmesi veya infaz ertelemelerinin reddedilmesi sonucunda yaşam hakkı ihlal edilen birçok örnek yaşandı. Aynı durum Bese Ecer’in de başına gelebilir. Konu yaşam hakkı, sağlık hakkı ya da işkence yasağı olduğunda artık kurum prosedürleri veya mahkemelerin iş yoğunluğu önemsiz kalır. Sağlık hakkı engellenerek tekerlekli sandalyedeki bir mahpusun apar topar hapishaneye geri götürülmesi kabul edilemez. Hapishane idaresinin ve jandarma birimlerinin prosedür bahanesiyle sevkleri geciktirmesi insanlık onuruna aykırıdır. Bizim tek beklentimiz, sağlık durumu elvermeyen Bese Ecer’in derhal hastaneye yatırılması ve hakkında infaz durdurma kararının verilmesidir” şeklinde konuştu.
Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) üyesi Ercan Alp, “Bir anneyi cezaevinde tutan akıl, vicdan ve merhametten yoksun bir aklın sonucudur. Vicdanın bu denli ayaklar altına alındığı bir ülkede Bese Ana gibi insanların yaşam hakkı da bu kadar değersizleşmiştir. Barışın, insanın, hakkın ve hukukun konuşulduğu bir ülkede bir annenin tüm hastalıklarına rağmen hapishanede tutulması bir saygı problemidir. Bu, vatandaşına saygısını yitirmiş bir devlet anlayışının göstergesidir. Bu zihniyeti kınıyoruz, lanetliyoruz. Herkesin bu konuda vicdanı ve merhametiyle hareket etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından oturma eylemi başlatıldı. Oturma eylemi devam ediyor.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı