Devrimci Partili Kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın özgürlük mücadelesinde göğü fethe çıkan kadınları andıkları bir açıklama yayınladı.
Açıklama aşağıda bulunmaktadır.
Her yeni güne uyandığımızda 
tekrar tekrar pekiştiriyoruz, anıyoruz, anlatıyoruz; Mor bayrağımız yere düşmeyecek!
Çünkü “kadınlar kirpiğiniz yere
 düşmesin” diyen Çilem Doğan’n
 öz-savunma bilinciyle erkek
 devlet şiddetine diz çökmedik.
 “Kadınlar birbirinizi sevin”
 sözlerini mücadele arkadaşımız,
 yoldaşımız, kız kardeşimiz Sultan
 Seçik’ten hep işittik. Sözleri hala
 kulaklarımızda.
 Erkek-devlet şiddeti her gün
 hayatımızı tehdit ederken,
 bedenlerimiz teşhir edilip cani
 erkeklerle “aile içinde olur
 öyle şeyler” ile barıştırılmaya
 çalışılırken, erkeklerin yürüttüğü
 savaş kadınlara tecavüz ve katliam
 olarak dönerken susacağımız
 zannedilemezdi.
 Türkiye sokaklarından Rojava topraklarına
 her kesimden kadının serhildanı
 erkek-devlet şiddetini yerle bir
 edecek kadın iradesini var etti.
 Kadınlar evlerinden mahallelerine
 sokaklardan cephelere kendi öz
 gücünü yaratarak partiyarkal
 kapitalizme mor bayraklarını 
 kaldırdılar. Her biri farklı kesimden
 olsa da onları bir araya getiren
 ve hala bir arada tutan bir şey
 vardı; kadınların kurtuluşu için
 partiyarkaya,kapitalizme,faşizme karşı ortak mücadele. 
 Dünyanın dört bir yanından kadının cevap
 olduğu bu yaşam çağrısı Rojava
 topraklarında IŞİD’in katliamlarına
 karşı savaşta gerçekleşti. Şimdi
 kadınların birleşik devrim ruhuyla
 dört bir yana yayılıyor.
 Türkiyeli Devrimci Kadınlar 
 erkek-devlet şiddetine karşı mor
 bayrağı en önde ve ilk sıralarda 
 kaldıranlardan. Gerek Ortadoğu’da
 emperyalist müdahalelere
 karş Rojava ve Suriye’de
 gerekse de faşizme ve erkek
 egemenliğe karşi Türkiye’de kadın
 enternasyonalizminin eylem ve akıl
 gücünü oluşturdular. Bu güç, yılları 
 alan mücadele sürecinde sayısız
 deger ve kazanım yarattı. Bu
 değer ve kazanımlar için bedeller
 ödendi. 
 Binlerce kadın Türkiye’de
 faşizmin hapishanelerinde tutsak
 edildi, kız kardeşlerimiz partiyarkal
 kapitalizme karşı mücadelede
 ölümsüzleşti. Ölümsüzleşen
 kadınlar kendilerinden
 sonrakilere kadın devriminin
 ruhunu, erkek-devlet şiddetine
 başkalarının adresini emanet etti. 
 Ölümsüzleşen Türkiyeli Devrimci
 Kadınlar Türkiye ‘deki kadınlara yol
 oldu ve yol olmaya devam ediyor.
 “Hayallerimiz yüzlerindedir
 sevdiğimiz kadınların,
 görelim görmeyelim karşımızda
 dururlar gerçeğimize en yakın ve
 en uzak”
 Heval, Eylem, Özge, Asiye…
 Kadınların özgürlük
 mücadelelerinin rehberi olarak
 ölümsüzlüğe yürüdüler. Erkek-
 devlet şiddetine karşı kadınların 
 savunmasızlığını reddederek
 kadınların kurtuluşunun savaş
 gücünü önce kendi zihinlerinde
 sonra da yaşamlarında var ettiler.
 Kadın enternasyonalizminin
 varlığını herkesten önce herkes
 için kendi varlıklarıyla bütünleştirip
 yaşamlarını bu amaçla sürdürdüler.
 Her biri ayrı ayrı gücümüze
 güç katan gücümüzü var eden iradelerimizdir. Kadına yönelik şiddetle mücadelede onlarsız direniş anlatmak olmazdı. Onlar anlatmanın zorluğu içinde, onlarsız kalmamanın bilinciyle erkek-devlet şiddetine ilan ediyoruz; iradeleri
 irademiz, yaşamları rehberimiz,
 amaçları manifestomuzdur!
 Heval Yeşilgöz, erkek-devlet
 şiddetinin bombardımanlarında
 son nefesine kadar kadının kadın
 olma bilinciyle üzerine yürüdü
 haksızlıkların. “Arkadaşlar
 iyidir, dostlar güzeldir” dedi.
 Arkadaşlarının, kız kardeşlerinin
 aklında hep fedakarlığıyla kaldı.
 Fedakarlığını bir kez daha bedenini
 kadınların özgürlük mücadelesine
 feda ederek zihnimize işledi.
 Ölümsüzlüğü geride kalan
 kadınların öz-savunma bilinci oldu.
 Eylem Ataş, Çukurova’nın yörük
 kadını… Kadınların yaşamında bir
 ömürlük his ve 101 günlük sabırsız,
 yorgunluk bilmez direniş. Kendi olarak, kadın olarak Eylem…
 Kadın devriminin Cemresi. Yaşamı
 boyunca amacı kadınların eşit
 ve özgür yaşayabileceği bir
 yerküreydi. Onun bu amaç uğruna
 döktüğü alın teri hala sokaklarda
 sıralarda, varoş, dar mahalle
 sokaklarında. Eylem, Türkiye’den
 Rojava topraklarına alın teri ile
 kadınların kurtuluş mücadelesinin
 emek gücü oldu.
 Özge Bali, Çukurova sokaklarında
 erkek egemenliğe meydan
 okuyan Rojava topraklarında
 IŞİD çetelerine geçit vermeyen
 ruhuyla iradeleşen, rehberleşen
 kız kardeşimiz. Kendi kurtuluşunu
 kadınların kurtuluşunda görerek
 teslim olmayan Mirabeller’in
 mirasını bugün kendi yaşamıyla
 pekiştirdi. Yalnızca sözüyle değil
 inancıyla, iradesiyle, bilinciyle partiyarkal kapitalizmin karşısına dikilen kadının devriminin İdil’i 
 … Savaşa karşı kadın savaşçı,
 erkek egemen zihniyete karşı
 kadın bilinci… Mücadelemiz
 teslim olmayan iradesi
 üzerinden yükseliyor. Kadın
 mücadele tarihinde hiçbir zaman
 unutulmayacak, hep yaşayacak bi
 kadın.
 Asiye Özlahlan, Yani Zahide Roza
 Suk… Evlere sığmayan sokaklara
 taşan, sokaklardan cephelere
 akan devrim inancımız. Kadın
 bilinciyle erkek egemenliğe her
 mevziden savaş açan özgürlük
 ruhu… Lise sıralarında başlayan
 Rojava topraklarında süren
 mücadelesinde yılgınlık ve kararsızlığa  meydan okuyarak kadınların cesareti oldu. İradesi cesaretimizin öncülüdür!
 Heval, Eylem, Özge, Asiye…
 Göğü fethe çıkan kadınlar.. Her
 gün erkek-Devlet şiddetinin
 sarmalında yüzleri, sözleri,
 yaşamları direniş olan kadınlar.
 Kadınların birleşik devrim ruhu
 onların iradelerinden yükseliyor.
 Mor bayrak yükseliyor. Kadın
 enternasyonalizmi sınırları
 aşıyor. Sınır tanımayan kadınlar
 mücadelemizin rehberi oluyor.
 Erkek-Devlet şiddetine karşı;
 Vardık, Varız, Varolacağız!
 Yaşamını kadınların kurtuluşuna
 adayanların anıları önünde
 saygıyla… Ve selam olsun sınır
 tanımayan kadınlara!
 Devrimci Parti’li Kadınlar 

 
             
                     
                     
                     
                                            