Gündem

Ali Hemdan’ın iddianamesi hazırlandı: ‘Sendeledim’ diyen polisin yalan söylediği kamera görüntülerinin incelenmesiyle ortaya çıktı

Adana’nın Seyhan ilçesi Sucuzade Mahallesi’nde, 27 Nisan günü uygulama noktasında ‘dur’ ikazına uymadığı iddia edilen Ali El Hemdan isimli Suriyeli genç polis tarafından öldürülmüştü.

El Hemdan’ı vuran polis memuru F.K. hakkında “kasten öldürme” suçundan dava açıldı. “Sendeledim” diyen polis memurunun yalan söylediği yapılan incelemeler ve kamera görüntüleri sonucu ortaya çıktı.

Evrensel’den Volkan Pekal’ın haberine göre Adana 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede, olay yerini gören kameranın incelenmesi ile ilgili bilgilere göre bir kovalamaca ya da polisin sendelemesinin söz konusu olmadığını ortaya çıktı.

El Hemdan ‘dur ihtarı’na uymuş, kovalamaca yaşanmamış

İddianamede kamera kayıtları ve görgü tanıklarının beyanlarına yer verildi. “Sokağın başından içeriye doğru Ali El Hemdan’ın yürüdüğü, yaklaşık 15-20 metre arkasından da şüpheli polis memurunun yürüdüğü, kısa süre sonra Ali El Hemdan’ın yüzünü polis memuruna dönerek geri geri yürüdüğü, bu sırada şüpheli polis memurunun elinde bulunan silahın namlusuna mermiyi sürdüğü, ölene doğrultarak ateş ettiği aynı anda Ali El Hemdan’ın yere yığıldığı anlaşılmaktadır. Polis memurunun savunması hiçbir şekilde kamera görüntüleri ile örtüşmemektedir. Olayın görgü tanığının anlatımlarından ve görüntülerden polis memurunun sendelemesi, düşmesi gibi bir durumun ve herhangi bir koşma-kovalamacanın yaşanmadığı anlaşılmaktadır.”

Polis memurunun “kasten öldürme” suçunu işlediği kanaatine varıldı

Soruşturma kapsamında verdiği ifadede olayı başından sonuna dek balkondan gördüğünü belirten S.D. isimli görgü tanığı da Ali Hemdan’ın sokağa girerek yürüdüğünü, peşinden de polis memurunun geldiğini, polisin çocuğa durmasını söylediğini, çocuğun da polise yüzünü döndüğünü, polisin silahını gence doğrultarak ateş ettiğini belirtmişti. İddianamede dosyada mevcut tanık beyanları ve görüntü kayıtları gibi deliller değerlendirilerek polis memurunun “kasten öldürme” suçunu işlediği kanaatine varıldığı belirtildi. 

İddianamede Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 4 Mayıs 2020 tarihli raporunda şu ifadelere yer verildi:

“Ali El Hemdan’ın üzerinden çıkan tişörtün sol göğüs bölgesinde bulunan deliğin sert bir yüzeyden (taş-duvar-metal-cam vb) sekerek çarparak gelen mermi çekirdeği veya mermi çekirdeğine ait parçanın oluşturduğu delinme olduğu ve söz konusu delinme üzerindeki atış artıklarının oluşturduğu renk dağılımı göz önünde bulundurulduğunda delinmenin aşağıdan yukarıya doğru gerçekleştiği fikir ve kanaatine varılmıştır. Ancak atış mesafesi hakkında kesin bir kanıya varmak mümkün değildir diye belirtmiş ise de kamera görüntüleri, merminin isabet ettiği yerin göğsün sol üst kısmında olması, tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde merminin sektiğini kabul etmenin zor olduğu, bu nedenle raporla kamera görüntüleri arasında çelişki oluştuğu değerlendirilmekle, Ali El Hemdan’a ait kıyafetlerin bir kez de İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İncelemeleri İhtisas Dairesi Balistik Şube Müdürlüğüne gönderilmesine…”

Adana Kriminal Polis Laboratuvarı polisi aklamaya çalıştı

Avukat Tugay Bek, dava dosyasında yer alan ve Adana Kriminal Polis Laboratuvarınca sunulan raporun bir skandal olduğunu ifade etti. Bek,

“Polis Laboratuvarı, Ali El Hemdan’ın üzerinden çıkan tişört üzerinde yapılan inceleme neticesinde, ölüme sebebiyet veren merminin seken mermi olduğu tespitinde bulunmuştur. Oysa kıyafetler üzerinden yapılan inceleme ile bu sonuca varmak mümkün değildir. Ancak mermi çekirdeği üzerinde deformasyon olması halinde ve Ali Hemdan’ın cesedi üzerinde yapılacak otopsi incelemesi neticesinde böyle bir yorum yapılabilir. Adana Kriminal Polis Laboratuvarı, polis memuru F.K. lehine delil yaratmak saiki ile bilimsellikten ve objektiflikten uzak bir rapor düzenlemiştir. Bu rapor ile F.K’nin öldürme saiki ile ateş etmediği, başka bir yöne ateş ederken merminin sektiği ispatlanmak istenmiştir. Ancak Cumhuriyet Savcılığı, iddianamesinde bu rapor ile görüntü kayıtları ve tanık beyanları arasındaki çelişkiye dikkat çekerek rapora itibar edilemeyeceğini belirtmiş ve kıyafetleri bir kez daha incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna göndermiştir” ifadelerini kullandı.

Paylaşın