Sakarya’da ırkçı saldırıları kınamak için bir araya gelen Birleşik Devrimci Parti üyeleri, bu saldırıları birlikte mücadeleyle püskürtebileceklerini söyleyerek mücadele çağrısında bulundular.
Birleşik Devrimci Parti’li İşçiler, Kadıköy Süreyya Operası’nda Sakarya’da Kürt işçilere yönelik ırkçı saldırılara karşı basın açıklaması düzenledi. HDP Mv. Musa Piroğlu’nun katılımıyla, ‘Sınıfın gücüyle ırkçılığa geçit vermeyeceğiz’ pankartı açılarak, “zafer sokakta umut sosyalizmde, yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” sloganları atıldı.
‘HER ZAMAN YANINDAYIZ’
İlk sözü Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, Sakarya’daki olay üzerinden işçilere yönelik yapılan zulme değinerek kınadı. Çubuk, “Bu devlet kurulduğundan beri sömürgecilikle, halklara saldırarak var oluyor. Bizler, Türkiyeli sosyalistler, feministler olarak Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesinin her zaman yanındayız” dedi.
‘CAN GÜVENLİĞİ YOK’
Ardından konuşan Musa Piroğlu, emeğinin karşılığını almak isteyen işçilerin ve kadınların kendilerine zulmeden erkeğe her itirazında kendi ölümlerini görüyorsa bu ülkede hiç kimsenin can güvenliği yoktur diye konuştu. Sakarya’da Kürt işçilerine ve Kürt kadınlarına yönelik bir saldırının bu ülkenin demokrasi güçlerine yapılmış bir saldırı olduğunu belirten Piroğlu, “Kürt halkları bilmelidir ki, tarihin herhangi bir anında faşistlerin zulmüne karşı Türkiyeli ve enternasyonalist devrimciler mücadele etmeyi bildiler. Sakarya’da Kürdistan’da Kürt işçilerine ve Kürt halkına karşı her saldırı demokrasi güçlerine saldırıdır. Bu saldırıya karşı Kürt halkını korumak bizim görevimizdir. Kürt halkıyla omuz omuza enternasyonalist ve demokrasi mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘MÜNFERİT HADİSELER’
Basın metnini okuyan Doğan Adalı, sermayenin işçi sınıfına, kadınlara, ezilen halklara ve doğaya karşı düşmanca politikasına devam ettiğine işaret ederek bu politikayla kazanılmış hakların ortadan kaldırmasının amaçlandığını söyledi. Sakarya’daki yaşanan saldırının iktidarın ırkçı-şoven, sınıf ve kadın düşmanı politikalarının sonucunu yansıttığını belirten Adalı, “İşçilerin Kürt olması ile bu saldırıları bir hak olarak görenlerin söylemleri birlikte ele alındığında, Sakarya’da yaşanılan saldırının ‘münferit hadiseler’ denilerek üstünün örtülemeyeceği ve saldırının egemenler tarafından da desteklendiği gün gibi ortaya çıkmaktadır” dedi.
‘DEVLET POLİTİKASI OLDU’
Sakarya’da yaşanan bu saldırıların sık sık görünür hale geldiğini söyleyen Adalı, saldırıların artmasının nedeni olarak da saldırganların birileri tarafından kollanması olduğunu vurguladı. AKP-MHP iktidarının, işçilere ölmek dışında bir seçenek sunmadığını dile getiren Adalı, “İşsizlik, yoksulluk dalgalar halinde her gün daha fazla yayılırken, patronlar ve AKP-MHP hükümeti bunalımın faturasını işçi sınıfına keserken ırkçılık da artık bir devlet politikası haline gelmiştir” diye belirtti.
‘GÜÇLERİMİZİ SEFERBER ETMELİYİZ’
“Bu saldırıların asıl sorumluları; patronlar ve AKP-MHP iktidarının ta kendisidir” diyen Adalı, bu saldırılar karşısında sadece sosyal medyadan tepki gösterilmesinin yetmeyeceğini dile getirdi. Adalı, “Irkçılığa karşı tüm gücümüzle mücadele etmek diğer devrimci- demokrat kurumlarla bu mücadeleyi yükseltmek ve yaygınlaştırmak zorundayız. Irkçılığa karşı, ırkçılık karşıtı en geniş cepheyi oluşturmak için güçlerimizi seferber etmek zorundayız. Irkçı-faşist iktidarın; işçilere, kadınlara, Kürtlere, gençlere saldırılarını ancak ve ancak topyekûn birlikte mücadele yoluyla geri püskürtebiliriz” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından basın açıklaması alkışlarla son buldu.