Gençlik, Gündem

Birleşik Gençlik Meclisleri: Direniş mirasımızla birlikte geleceği emin adımlarla inşa edeceğiz!

“Özgürlüğümüz için; Faşizme karşı birlikte yürüyoruz!” şiarıyla DEV-GÜÇ, SGDF, DÖB, HDP Gençlik Meclisi, SÖH ve YDG’nin içerisinde bulunduğu Birleşik Gençlik Meclisleri’nin kuruluşunun ilanı için Halkların Demokratik Partisi(HDP) Bağcılar ilçe örgütünde toplanıldı.”Ji bo azadi ya xwe lı hemberi faşizme em bı hevre dımeşın”, “Özgürlüğümüz için faşizme karşı birlikte yürüyoruz”, “Ataerkiye, erkek-devlet şiddetine karşı isyanımızla birlikte yürüyoruz” pankartları açılan etkinlikte “Yaşasın birleşik mücadelemiz”, “Bijî Yekîtîya Ciwanên” sloganları atıldı.

Açılış konuşmasını yapmak üzere söz alan YDG sözcüsü Volkan Atmaca,
“25 Ekim’de “Birlikte Yürüyoruz” şiarıyla başlattığımız yürüyüşümüzün bugün somut örgütsel ve biçimsel halini, birleşik mücadelemizin geleceğini tartışmak, tartışmalarımızı aktarmak üzere burada bir araya geldik” diye ifade eden Atmaca, Kürt ulusunun haklı ve meşru isyanlarından, Çukurova’da pamuk işçilerinin direnişine, topraksız köylünün toprak işgallerinden, fabrika önlerindeki grev çadırlarına, kampüslerden, sokaklara, DAİŞ barbarlarının halkların özgürlük ve eşitlik mücadelesini boğmak istediği direniş alanlarına kadar her alanda direnişin belirleyicilerinden biri olan gençlik olarak birlikte yürüyoruz, katkı sunan tüm yoldaşları saygıyla selamlıyoruz diyerek konuşmasını bitirdi.

Ardından konuşmasına başlayan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş sözcüsü İdil Uğurlu, “Mustafa Suphilerin, Behice Boranların, Deniz Gezmişlerin, Mahir Çayanların, İbrahim Kaypakkayaların, Mazlum Doğanların, Saraların, ve Seyid Rıza’nın genç yoldaşları, hevalleri hoşgeldiniz. Halkların Demokratik Kongresi adına sizlerle bir arada olmanın onurunu paylaşmak isterim. Değerli genç arkadaşlarımız birlikte yürüme adımınız, kararlılığınız ve tüm bu faşist baskılara rağmen bir arada yürümeye olan inatla, mücadele ruhumuz bizleri de heyecanlandırdı” dedi. Uğurlu, konuşmasını Birleşik Gençlik Meclisi’ni selamlayarak bitirdi.

Halkların Demokratik Partisi(HDP) İstanbul Milletvekili ve Devrimci Parti Fahri Danışmanı Musa Piroğlu, “Ekilir Ekin Geliriz, Ezilir Un Geliriz, Bir Gider Bin Geliriz çoğalarak, direnerek gelen gençler merhaba, bize zulmü dayattılar, değer verdiklerimiz, önder bildiklerimizi katlettiler, üniversiteleri kapattılar ve bize bir cehennem yarattılar diz çökmeye zorladılar diz çökmeyenler, ayakta duranlar merhaba. Sadece bugünümüzü çalmıyorlar, geleceğimizi de yok ediyorlar, bize teslimiyeti ve diz çökmeyi dayatıyorlar, çürümeye teslim olmaya zorluyorlar, işsizliğe sefalete ses çıkarmamaya zorluyorlar, teslim olmuş, diz çökmüş, uysal bir gençlik istiyorlar. Onların bütün dayatmalarına rağmen, ayakta kalan, sesini yükselten, direnenlere bir kere daha merhaba. Bir cehennem dayatıyorlar ama bu cehennemi dayattıkları her yerde, yerin altından depremin sesleri gelir gibi öfke sesleri geliyor. Bursa’da, Aydın’da Salihli’de, Ordu’da toprağı çalınan köylü direniyor, alay komutanının karşısına çıkıyor “korkmuyoruz” diyor. Amed’de Mardin’de, Van’da, Gewer’de Kürt halkı direniyor özel timin, alay komutanının karşısına çıkıyor “korkmuyoruz” diyor. Kadınlar şiddete, katliama, zulme, erkek egemenliğe karşı polis barikatının karşısında, erkek zulmünün karşısında ayağa kalkıyor “korkmuyoruz” diyor. Birleşerek, omuz omuza gelerek bu iktidarı durdurabiliriz ve teslim olduğumuza sananlar ve bizim yenildiğimizi korktuğumuzu sananlar buraya baksınlar ve buradan yükselen sese kulak versinler vardık, varız, var olacağız” dedi.

Halkların Demokratik Partisi(HDP) İl Eş Başkanı Elif Bulut etkinliği öncelikli olarak selamladığını ve devamında, iktidarın en çok korktuğu kesimin genç kadınların olduğunu belirterek genç kadınların mücadeleye omuz vermesinin heyecanlandırdığını belirtti. Bulut, “mücadelenin kesintisiz yürütüleceğini bilen bu aydınlık yüzler, bizler örgütlülüğümüzü büyüterek, birlikte yürüyerek, devrimci birleşik mücadeleyi hak ettiği yere getirerek bu karanlığı mutlaka devireceğiz” diye söyledi.

Araştırmacı-yazar Temel Demirer,

“Bugün çok önemli bir gün, bugün büyük bir ateş yakacağız söndüremeyecekler diyen Sinan Cemgil’in doğum günü. Sizinle konuşurken Sinan Cemgil’in burada olduğunu görüyorum, sizinle konuşurken Seyid Rıza’nın burada olduğunu görüyorum, Sizinle konuşurken İbo’nun, Mazlum’un, Mahir’in burada olduğunu görüyorum hoş geldiniz. Ben gençlik ideallerime hiçbir zaman ihanet etmedim, ben neyi öğrendiysem neyi yaptıysam bana onu gençliğim öğretti. Ben eski bir Dev-Lis’liyim, ben eski Dev-Gençliyim. Düzeltmek istiyorum, ben hep Dev-Lis’liyim” dedi. Gençliğin mücadelesini selamlayan Demirer, gençliğe yönelik “Siz Kürtler’den, işçi sınıfından, kadınlardan, Aleviler’den, siz ötekileştirilenlerden sorumlusunuz, sorumluluğunuzu yerine getireceğinizi biliyorum” diyerek konuşmasına son verdi.

Etkinlik’te hapishanede olan tutsak öğrenci Efe Çatalbaş’ın tebliği de okundu:

“Tekrardan bir arada hissetmenin verdiği heyecanla herkese en içten sevgi ve selamlarımı sunarım. İçinden geçtiğimiz zamanlarda, böylesi umut vadeden bir siysal hamle vesilesiyle sizlere seslenebilme fırsatı coşku verici. Bugünün gençliği, bizim kuşağımız, siyasete gözlerini güzel günlere dair umudun en diri olduğu zamanlarda açtı. Gezide bu güzel günlere her zamankinden daha yakın hissettik. 21. yüzyılda halklara ilk umut ışığı olan Rojava Devrimi’ni gördük, 7 Haziran zaferini tattık. Yine bu zamanlardan sonra; en amansız saldırılarla, katliamlarla karşılaştık ve mücadelenin çok daha çetin koşullarda yürütüldüğü bir dönemi yaşadık ve hâlâ da yaşıyoruz. Kendi kuşağımızın 12 Eylül’ünü gördük denebilir sanırım. Ama kesinlikle, önümüzde kayıp duygusunun ardından melankolik bir ruh haline bürünen bir gençlik tablosu yok. Bunun sebebi olarak da, umut filizlerinin her yerde tekrar yeşermeye başlamasını görüyorum. Karşımızdaki rejim her gün bütün dayanaklarından yoksun kalıyor ve kaçınılmaz sonuna yaklaşıyor. Esas mesele, bu değişimde demokrasi güçlerinin nasıl rol alacağında gözüküyor. Bugün bize karşı saldırılar hiçbir ayrım gözetmiyor. Son çare olarak bütün kuvvetleriyle topyekün tasfiyemiz için çabalıyorlar. Buna karşı stratejik bir zorunluluk olarak birlik olmak ve meclis fikri etrafında buluşmak, değişimi şimdiden başlatmanın ve bu saldırılara göğüs gerebilmenin imkanını sunuyor.”

İtalya’da faşizmin hapishanelerinde direnip, bizlere büyük bir teorik miras bırakan Antonio Gramsci’nin bir önerisiyle veda etmek istiyorum. Umut ve dirençle kalın, güzel günlerde buluşmak dileğiyle.
“Öğrenin, çünkü zekamızın tümüne ihtiyacımız olacak. Kışkırtın, çünkü coşkumuzun tümüne ihtiyacımız olacak. Örgütlenin, çünkü gücümüzün tümüne ihtiyacımız olacak.”

Ayrıntılar geliyor…

Paylaşın