Gündem, Kadın - LGBTİQ+

3,5 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan Cafer Yılmaz pandemi gerekçe gösterilerek tahliye edildi

3.5 yaşındaki torununa ve kızına cinsel istismarda bulunan Cafer Yılmaz, koronavirüs bahane edilerek 2 gün önce tahliye edildi.

İstanbul Esenler’de Haziran ayında Cafer Yılmaz’ın 3,5 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunmuştu. Kadın örgütleri ve feminist avukatlar Cafer Yılmaz’ın tutuklanması için günlerce sosyal medya hesaplarında tutuklanmasını talep etmiş, olayın sosyal medyada yayılmasıyla gelen tepkilerin ardından Cafer Yılmaz savcılığın talimatıyla Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmıştı.

Cafer Yılmaz, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, kızının kendisine iftira attığını iddia etmişti. Savcılıktaki ifadesinin ardından Bakırköy 4. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilen Cafer Yılmaz, “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan tutuklanmıştı.

Feminist Avukatlar: Somut delillere, kaçma şüphesine, tanıklara baskı yapma riskine rağmen tahliye edildi

Cafer Yılmaz’ın tahliye edildiğini gündeme getiren feminist avukatlar sosyal medyada olaya ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Hatırlanacağı gibi Temmuz ayında #CaferYılmazTutuklansın diyerek bir flood yayınlamış ve bir cinsel istismar dosyasının etkili soruşturulması talebi ile failin tutuklanmasına yönelik bir çağrıda bulunmuştuk. Çabalarımız ve dayanışmamız sonuç vermiş, fail tutuklanmıştı. Hakkında iddianame düzenlendi ve Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Tüm deliller failin suçu işlediğine, “kuvvetli şüphe”ye işaret ettiği ve tutuklama nedenleri bulunduğu için tutukluluğu devam ediyordu.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi raporuna göre bebek yaşadıklarını çok ayrıntılı olarak anlatmıştı. Hiçbir yerde görebileceği, duyabileceği, hayal edebileceği şeyler anlatmıyordu. Ciddi bir travma yaşayan bebeğin psikolojik takip ve tedavisi sürüyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin bu raporunda kuvvetli istismar şüphesinden bahsediliyordu. Failin artık sanık olarak yargılanmaya başladığı Ağır Ceza Mahkemesi de hukuken tüm tutukluluk nedenleri sürdüğü için 2 kez tutukluluğun devamına karar vermişti.

Ancak yapılan ilk duruşmada, avukatı dahi mazeret bildirmeksizin duruşmaya gelmeyen sanık; savunması alınmadan, daha tanıklar dinlenmeden, Cerrahpaşa’nın raporuna, yani kuvvetli şüpheye dair somut delillere, kaçma şüphesine, tanıklara baskı yapma riskine rağmen tahliye edildi!

Daha önce de bahsettiğimiz gibi sanık hakkında kızlarına yıllardır cinsel istismar ve saldırılarda bulunduğu için başka bir dava daha açılmıştı. Sanık her iki dosyada da ısrarla eşini, yani bebeğin anneannesini suçluyor; ona kin güdüyor. Peki mahkeme ne yaptı? Sanık hakkında konutu terk etmeme yani ev hapsi kararı verdi! Yani sanık, her ikisi de tanık olan; yıllarca sistematik cinsel istismar ve saldırılarda bulunduğu kızının ve kin güttüğü eşinin olduğu eve gönderilecek, orada “hapis” olacak!

(…) “Evde kal” denilen bu dönemde, kadınlar artık evlerinde kalamaz! Çünkü bir tacizciyi, tecavüzcüyü “evde kal” diyerek evlerine gönderdiniz! Sadece 5 aydır tutuklu olan istismar sanığını tutukluluk süresini (!) bahane ederek tahliye ettiniz! Üstelik sanık tahliye işlemlerinin tamamlanması için cezaevi yolundayken, oğlu kardeşini arayıp ev ayarladıklarını, tedirgin olmamalarını söylüyor?! Duruşmada avukat yokken tahliye haberini nasıl aldılar? Ne ara kalacak yer ayarladılar? Nasıl bir danışıklı dönüşün içindeyiz? Hukuka, vicdana aykırı karara gerekli itirazlar yapıldı. Ancak bu danışıklı dövüşe karşı güçlü çıkacak bir sese ihtiyaç var: Erkek şiddetine karşı cezasızlık iklimi yaratılmasın, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarote Sözleşmesi, hatta CMK gereği gibi uygulansın; #CaferYılmazTutuklansın!”

Paylaşın