Emek - Sermaye, Gençlik, Gündem

Eczane teknikerleri işsiz

Umut Özel – Sağlık Bakanlığının personel alım listesinde yer verdiği 10 eczane teknikeri kadrosu üzerine, sayıları 15 bini bulan mezunlar itiraz seslerini yükseltiyor. Ülkede işsizliğin siyasi sorumlusu olan iktidara ve sağlık bakanlığına sesleniyorlar.

Eczane Teknikerleri grup kurucusu Selin Çiftçi, dört yıldır mezun olduğunu, onlarca kamu hastanesinde boşluk olmasına rağmen atama yapılmadığını belirtiyor. Çiftçi yaşadıklarını şöyle anlatıyor. “Ticari eczanelerde iş aradim ve 2 yıl önce bir eczanede işe başladım. Lakin haftalık 125 lira veriyordu ve 6 ay kadar çalışabildim çünkü hem emeğime, hemde ihtiyaçlarıma yetmiyordu. Ondan sonrada herhangi bir sektörde iş bulamadım ve şuan ailemle yaşıyorum”

Başka bir mezun Büşra Kıbal, 2017′ de mezun olmuş. “Ben kendi adıma söylersem, şuan özel eczaneler bile işe almıyor. Çünkü deneyim yok. Hiçbir yerde iş bulamadım. Annem babam bu yaşta bana bakıyor. Halbuki durum tam tersi olmalıydı. Psikolojik olarak bu durum beni etkiliyor. Aileme karşı mahcup hissediyorum.” diyerek duruma isyan ediyor.

Kadın mezunlar işsizliğin getirdiği ekonomik bağımlılıkla daha çok eve kapanmak zorunda kalırken, erkeklerde durum farklı. İnşaatlarda bazen iş bulabiliyorlar belki. Ama bu defa da emeğinin karşılığını almak başka bir mücadele gerektiriyor.

Mikail Ağaç bazen iş bulabildiğini ancak hakettiği ücreti almanın zorluklarını anlatıyor. “Ben de inşaatlarda çalışıyorum. Yaptığımız işin hakkını da alamıyoruz. Kazandığımız parayı da alana kadar illallah ettiriyorlar. İstedikleri zaman işten atıyorlar.”

Murat DAĞ’da inşaatta iş bulanlardan “Özel eczaneler hic bir sekilde personel almak istemiyor. İş buldum inşaatta calışıyorum ama işimiz devamlı olmadıgı icin sorun yaşıyoruz. Eczane teknikerliği dışında edindigimiz herhangi bir meslek olmayınca cok daha zor durumda kalıyoruz” diyor.

Bu tablo içerisinde eczanelerde iş bulanlar da var. Ancak yaşadıkları kendilerini şanslı hissetmelerine yetmiyor.

Neşe Bulut ve Bülent Ecevit 2017 mezunları “Ben şuan eczanede çalışıyorum günlük 10 saat. Kendime hiç vakit ayıramıyorum. Sosyal hayatımız yok. Köle gibi çalışıyoruz, hakkımızı da tam alamıyoruz. Eczanelerde mobbing uygulanıyor. Bu da bizim psikolojimizi kötü etkiliyor. 83 puan aldım KPSS’den. Kadro alımı bekliyoruz”

TUİK verilerine rağmen işsizliğin 10 milyonu geçtiği ülkemizde, iki yıldır korona salgını altında insanlar ya işten çıkarılıyor ya da iş bulamıyor. Türkiye, patronlar için ucuz emek cennetine dönüştürülürken, yoksul emekçi insanlar açısından sefaletin yaşandığı bir coğrafya olarak boy gösteriyor. Çöp konteynerlerinden yiyecek toplamaya çalışan, soğuktan donarak yaşamını yitirenlerin, işsizlikten bedenini ateşe verenlerin, borçlardan intihar edenlerin her gün haber olduğu ülke de iki ayrı hayat yaşanıyor. Bir yanda kamu görevlilerinin, bakanların, holding patronlarının, saray düzeninde şatafatlı hayatları, diğer yanda milyonlarca gencin işsiz bırakıldığı bir hayat.

Sağlık Bakanlığı bu çağrılara kulak vermeli, ülkenin kaynakları genç işsizlere istihdam sağlama amaçlı kullanılmalıdır.

Paylaşın