Kadın - LGBTİQ+

Afganistanlı kadınlar: Hayalimiz Rojava

Afganistan’ın altın tepside Taliban’a sunulmasını eleştiren, güvenliği için isminin gizlendiği RAWA üyesi kadın, mücadele ettiklerini ve Rojavalı kadınları örnek aldıklarını söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) işgal ettiği Afganistan topraklarından çekileceğini açıklamasının ardından Taliban, 20 yıl sonra yeniden ülkede hakimiyet kurdu. Kısa sürede başkent Kabil’i ele geçiren Taliban, ülke yönetimine el koydu. Taliban’ın ilk yasakları kadınlar için getirildi, kız çocuklarının okula, kadınların da çalışma hayatında yer alması kısıtlandı. 

Ülkedeki son durumu 1972’den bu yana mücadele eden Afganistanlı Devrimci Kadınlar Derneği’nden (RAWA), güvenlik gerekçesiyle isminin saklı tuttulduğu hak savunucusuyla Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Gözde Çağrı Özköse’ye konuştu.

Talibansız 20 yılda kadınlar olarak nasıl bir mücadeleyle ne tür haklar kazandınız? 

Bu 20 yılda, ABD ve NATO güçlerinin iddia ettiği gibi teröre karşı bir savaş yoktu. Bu bir aldatmacaydı. Afganistan’da kadınlar, 50 yıl önce şu an olduğundan, ya da 20 yıl önce olduğundan daha özgürdü. Afganistan’daki kadınlar haklarını Amerikan işgali sayesinde almadı. 20 yıl bir ülkenin fikrini değiştirmek için çok uzun bir zaman değil. Bu ülkenin nüfusunun yüzde 25’ini gençler oluşturuyor. Elbette ki 20 yıl öncesine göre çok farklı fikirleri ve pratikleri var. Farklı kadınlar onlar. Haksızlıklara ses çıkarmak, harekete geçmek, eşit olmak, erkek egemen bir toplumda yaşamamak istiyorlar. Taliban teröristlerinin hakimiyetini kabul etmiyorlar. Bu gelişmeler durumun geçen seferki gibi olmayacağını gösteriyor.

Suriye’de, Türkiye destekli Tahrir El Şam üyelerinin Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesini kutladıkları görüntüyü nasıl yorumluyorsunuz? 

IŞİD ve Taliban arasında çok yakın bir ilişki olduğunu düşünmüyoruz. Ama asıl önemli olan şudur ki, biz bu iki örgüt arasında herhangi bir fark görmüyoruz. Her ikisi de terör örgütüdür. Emperyalist ülkelerin özellikle ABD’nin gücüne güvenirler. Bu nedenle bize göre, farklı farklı yapılanmalar da olsa, Türkiye’de, Afganistan’da ya da Suriye’de, bu örgütler birbirlerinin aynısıdır. 

Ülkede son durum nedir? Halen mücadele eden kadınların olduğu söyleniyor? Kadınlar şu an Afganistan’da neler yapıyor? 

Henüz ciddiye alınacak büyüklükte bir muhalefet görmedik. Sokaklarda kadın da erkek de yok. Kepenkler kapatılmış durumda. Okullar, üniversiteler, küçük işletmeler, büyük işletmeler, bankalar, her şey geçen haftadan bu yana kapalı. Ama hiç mi tepki yok? Var elbette. Özellikle de kadınlar tarafından dile getirilen bir tepki var. Taliban’ın şehre girdiği gün bir grup kadın sloganlarla sokaklara çıktı. O kadınları görmek beni çok heyecanlandırdı ve duygulandırdı. Kadınlar duvarlara sprey boyalarla sloganlar yazdı. Bunlar küçük toplanmalardı elbette. Ama neticede Taliban karşısında bir duruştu. Ancak üzülerek söylüyorum ki Afganistan’da öyle devasa bir kadın hareketi yok.

 

Taliban’dan kaçanların birçoğunun erkek olduğu yazılıp çiziliyor. Afganistanlı kadınlar olarak Afganistanlı erkekler tarafından kaderinize terk edildiğinizi düşünüyor musunuz? 

Afganistan’da 30 milyon insan var. Bunun yarısı kadın. Son birkaç haftada 1 milyon kadar insan kaçtı. Bu Afganistan nüfusuna göre ciddi bir oran. Öte yandan herkes kaçamıyor ya da kaçmak istemiyor. Burada kalmak isteyen hem kadın hem erkek birçok insan var. Özellikle de yoksul insanlar kalıyorlar. Nüfusun yüzde 5’i kaçmak istiyor. Bu kişiler de genel olarak orta sınıftan. Yoksul kesim bırakın Afganistan’ı terk etmeyi, köyünden bile çıkmadı. Öyle bir imkanları yok. Bu insanların bir kısmı burada kalacak ve daha güvenlikli bir yaşam için mücadele edecek. Topraklarını bırakmayacak Taliban’a. Buna ek olarak şu an kapı kapı aranan gedikli muhalifler de var çeşitli kurum ve örgütlerden. Onlarla beraber bir çözüm bulacağız, Taliban’la savaşmanın bir yolunu bulacağız. 

Taliban’a karşı yapılan eylemlerde tutuklanan kadınlar oldu mu? Olduysa onlardan haber alabiliyor musunuz?

Evet. Tutuklananlar, öldürülenler oldu. İki gün önce burada Bağımsızlık Günü etkinlikleri oldu. Pek çok kişi ellerinde Afganistan bayraklarıyla katıldı ve şiddete maruz kaldı, tutuklandı, vuruldu. Sosyal medyada polis araçlarıyla bilinmeyen yerlere götürülen insanların videolarını gördük. Bazı gazeteciler ortadan kayboldu ya da kaybedildi. Şu an için 3 gazeteciye ulaşılamıyor. Öldürüldü ya da tutuklandılar mı, yoksa kaçtılar ve saklanıyorlar mı henüz bilmiyoruz. Bu kişilerin nasıl bir hukuka göre yargılanacağını şu an için bilmiyoruz. Bu Taliban’ın kuracağı hükümetin yapısına bağlı olacak. Şu andaki yasalarımıza göre konuşma hürriyeti bir haktır. Şeriat yasasına göre ise her şey yasaklanabilir. Öte yandan daha Taliban şeriat kurallarına bile uymuyor. Canı ne isterse onu yapıyor. Kendine göre bir İslam, bir İslam hukuku uyduruyor ve uyguluyor.

Rojavalı kadınlar direnişin sembolü

IŞİD’e karşı Kuzey ve Doğu Suriye’de de büyük bir mücadele verildi. Ön saflarda kadınlar savaştı. Afganistan’da böyle bir mücadele mümkün mü?

 

Tüm hayalimiz bu. Bu nedenle yaptığımız her konuşmada, yazdığımız her makalede, her röportajımızda Rojava’daki Kürt kadınlarının tüm dünya kadınları için örnek teşkil ettiğini söylüyoruz. Rojava’daki kadınlar bizler için özgürlüğün, direnişin sembolü. Onlardan öğrenecek çok şeyimiz var. Özellikle Kürt kadınların mücadelesi, mücadelemize ışık tutuyor ve bizi daha güçlü yapıyor. Dünyanın her yerinde, kadın mücadelesi için söylenebilecek ortak bir payda var. Kadın iki cephede birden savaşmak zorundadır. Bu Afganistan’da da böyle, Kürdistan’da da böyle, İrlanda’da da Polonya’da da böyledir. Bir yandan Taliban, IŞİD gibi barbarlarla savaşırken, biz kadınlar bir yandan da evimizin içinde bize sınırlar koyan haklarımızı gasp eden erkek şovenizmi ile savaşıyoruz. Bu Afganistan özelinde de çok geçerli bir durum. Bu nedenle Kürt kadınlarını kendimize örnek alıyoruz. Umuyor ve biliyoruz ki Taliban’a karşı bir direniş başladığında kadınlar ön saflarda olacaklar. Zaten düşündüğünüz zaman, Afganistan tarihinde öne çıkan direnişçiler hep kadındır. Malalai Joya, Selay Ghaffar ve Bilquis Roshan’ın mirasını devralan kadınlarız biz. 

Paylaşın