TÜİK’e alternatif enflasyon rakamları açıkladığı için hükümetin hedefindeki Enflasyon Araştırma Grubu’nun kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, açlık sınırıyla ilgili, “Bu sınırın 12 bin liradan aşağıda olmadığını belirtmek isterim” açıklamasında bulundu.
Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) alternatif enflasyon rakamları açıkladığı için hükümetin hedefindeki Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, açlık sınırıyla ilgili, “Ayrı bir endeks olarak vermiyoruz ama bu sınırın 12 bin liradan aşağıda olmadığını belirtmek isterim” açıklamasında bulundu.
ENAG kurucusu Ulusoy, açlık sınırına ilişkin, “Açlık sınırı dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını kapsayan bir parasal eşik noktasıdır. Örneğin peynir, yoğurt, tavuk eti, kırmızı et, balık, meyve, sebze ve bakliyat, un, ekmek, makarna ve pirinçten oluşan sepetin fiyatı ve fiyat değişimini ifade eder. ENAG olarak bunu ayrı bir endeks olarak vermiyoruz ama bu sınırın 12 bin liradan aşağıda olmadığını belirtmek isterim” değerlendirmesinde bulundu.
‘Pusula tam anlamıyla şaşmış durumda’
Ulusoy, ekonomi yönetiminin küresel sorunlara ‘alaycı’ tavırla yanıt verdiğini belirterek, sorunların da burada başladığını söyledi: “Sorunlar 2020 yılında başladı. Küresel emtia fiyatlarındaki kıpırdanmaya planlama ile yanıt vermemiz gerekirken biz ‘paramız var ki ithal ediyoruz’ yaklaşımıyla, alaycı bir tavırla yanıt verdik. Bu lakayıtlık tarım başta olmak üzere tüm sektörlerde geçerliydi. Ama milli krizimizin başlangıç tarihi Şubat 2018 tarihinde başladı ve pusula tam anlamıyla o tarihten bu yana şaşmıştır. Finansal piyasalardan üretim sektörüne tüm alanlarda ekonomi tarihimizin en derin krizini yaşamaya, tecrübe etmeye devam ediyoruz.”
TÜİK’in veriyi düşük açıklaması halkı nasıl mağdur ediyor?
Ulusoy, TÜİK’in verileri doğru açıklamamasının nasıl mağduriyet yarattığını şöyle anlattı: “Yanıt çok açık. Türkiye’de raflar hariç değer oluşumu, başta da ücretler ve emekli maaşları TÜİK’in verdiği oranlara göre yeniden değerlendiği için, herhangi bir yanlış yani eksik enflasyon oranı halkın cebinden para almanın diğer yöntemini verir bize. Sadece bu da değil… Halk fakirleşir, raflar boşalmadığı için ekonomik krizden çıkışın önü kapanır… Kısaca halk fakirlik tuzağında kalıcı yerini alır.”