YAZARLAR

Musa Piroğlu yazdı: Mağduriyet solculuğu

Mağduriyet, haksızlığa uğramış olmak anlamında kullanılan bir ifade. Toplumsal yaşamda özellikle ezilenler cephesinde çokça kullanılan bu kavram aynı zamanda bir mücadele ve politika yapma yöntemi olarak da karşımızda çıkıyor. AKP iktidarının var oluşunu neredeyse bu söylem üzerine oturtması benzer bir yönelimin başarılı olacağı izlenimini de beraberinde getirmiştir. AKP en haksız [Devamını Oku…]

Musa Piroğlu yazdı: Başarısız grevler, can çekişen sendikalar

Yıllar önce psikologlar bir deney yapmışlar. Oldukça yükseğe zıplamasıyla ünlü bir grup kurbağayı bir kutunun içine doldurmuşlar. Kurbağalar kutunun üstünden atlayıp kaçmışlar. Psikologlar kutunun üstünü hafif bir elektrik verdikleri bir telle kapatmışlar. Kutuyu açmak için zıplayan kurbağalar tele çarpıp elektriğe kapılıp geri düşmüşler. Birkaç gün sonra psikologlar kutunun üstündeki teli [Devamını Oku…]

Musa Piroğlu yazdı: Hangi deterjanı seçsek?

Televizyonların en ilginç reklamlarından bazılarını deterjan reklamları oluşturuyor. Siyah beyaz dönemin ünlü reklamı “mintaksla canım” sloganını kullanırdı. Günümüzde Ayşe ablalar ve doktor kıyafetli bir sürü uzman görüntülü kişilerin onay verdiği her lekeyi çözme iddiası taşıyan reklamlar revaçta. İddia odur ki deterjanlar her lekeyi temizler. Ne zaman asker ölümü haberi gelse [Devamını Oku…]

Serkan Kaya yazdı: Yeni Türkiye ve size özel yeni Harp Dairesi

Devlet iktidarını elinde tutan egemen sınıflar üretim ilişkilerinin mevcut hali ile devamı için çeşitli ideolojik ve kültürel aygıtlar aracılığı ile kitleleri, sömürü sisteminin devamına ikna ederler. Patronların işçilere ekmek verdiği, yaşananların kader olduğu, oy vererek işçilerin yönetime katıldığı örnekleri yanılsamalar yaratarak sistemin sürekliliğine hizmet eden ideolojik aygıtların yarattığı kültürü oluştururlar. [Devamını Oku…]

Serkan Kaya yazdı: Çürüyen düzen, devrimci müdahale

Modern kapitalist devletlerde iktidarın yeniden üretimi ve devamı her ne kadar zor aygıtları ile korunsa da, tek başına yeterli değildir. Sömürünün günlük yaşamın doğal bir parçası olduğu yanılsaması yaratılarak kabul görmesi için toplumsal “rıza” da esas alınır. Tipik burjuva devletlerde bu “rıza” nın en temel siyasal figürü seçimler ve parlamentodur. [Devamını Oku…]