YAZARLAR

Faşist “ekonomist” Erdoğan – İsmail Güldere

Erdoğan bir ekonomist değil fakat bağlı bulunduğu sermayenin faşist temsilcisi olarak bilinçli bir ekonomi politikası yürütüyor. Eğer bu politik yaklaşım anlaşılmazsa faşist Erdoğan’ın nasıl bir faaliyet içinde olduğunu tam olarak kavramak da zorlaşabilir. Faşist Erdoğan iktidarı, yürüttüğü ekonomi politikası ile bir meczupluk yapmıyor faşist kurumsallaşmanın en önemli sac ayağını oluşturuyor. [Devamını Oku…]

Mülteci Kadın+ Hikayeleri: Kelimeler kursağımda – Şen Süer

“Ve sükût tefekküre duran derviş gibi narin. Sızı ince, yara derin.” Mevlana Suskun anlamında ona verdiğim adla Samita, ismiyle müsemma, dal gibi incecik gövdesi, çırpı gibi kol ve bacaklarıyla çok sessiz suskun, çok ürkek bir trans. Adım adım güçlenirken bir yandan da suskunluğunda kaybolan, çevresine ördüğü savunma duvarları içinde güçlenmekle [Devamını Oku…]

Seçtiklerimiz | Patriyarka ile ne uzlaşırız ne helâlleşiriz… – Hülya Osmanağaoğlu

Erkek şiddetinin kadın katliamı boyutuna geldiğini feminist hareket yıllardır söylüyor. Başak Cengiz’in samuray kılıcıyla sokakta tanımadığı bir adam tarafından, kadın olduğu için öldürülmesi AKP iktidarında en güçlü temsilini bulan patriyarkanın geldiği noktayı gösteriyor. AKP yıllardır erkeklere itaat eden, aile sınırları dışına çıkmayan, mütedeyyin kadınların erkek şiddetine maruz kalmayacağını anlatarak makbul [Devamını Oku…]

Halk iktidarı için halk barikatlarına – İsmail Güldere

Kitleler ve devrimciler önemli oranda sokak aksiyomuna ulaşıyor. Sokakların uzun süreli kısmi sessizliği Erdoğan faşizmini yıkmak üzere bozuluyor. Birkaç gündür ülke geneline yayılan “Hükümet İstifa, Halk İktidara” eylemleri akıllardaki yerini bugün hâlâ koruyan Gezi eylemlerini hatırlatıyor. Toplumsal mücadele dinamikleri olanca varlıkları ile toplumun tümünün taleplerini haykırıyor, faşizmin karşısında “çıplak” elleriyle [Devamını Oku…]

Mülteci Kadın+ Hikayeleri: “Öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna”- Şen Süer

Roman dilinde kuş anlamına gelen Çirikli’den daha uygun bir ad olamazdı bu kadına. Bir serçe kadar mini minnacık, bir serçe kadar korunaksız görünüşlü, bir serçe kadar bu güçsüzlüğünü kendine güç kalkanı yapan, bir serçe kadar insanın içini sevinçle dolduran bir kadın Çirikli…  Tuhaf bir sevinç bu, ortada neşe yaratacak hiçbir şey yok çünkü. Çirikli kemik kanseri, yürüyemiyor, her haliyle başkalarına [Devamını Oku…]