YAZARLAR

Hükümet istifa yetmez, halk iktidara! – İsmail Güldere

Erdoğan’ın kâbusu, Gezi ruhu hortluyor. Hortlak kelimesi ilk başta taşıdığı korkutucu manası itibariyle tüyleri diken diken eden ürkütücü bir anlam taşıyor olsa da tıpkı proletarya diktatörlüğünün anlamındaki gibi Gezi ile birleştiğinde Erdoğan için gerçek bir korku, emekçi kitleler için yan yana geldikleri büyük bir direnişin yeniden başlamasını ifade ediyor. Tarihe [Devamını Oku…]

‘Kasım Atılımı’nın açtığı yolda yürüyüş sürüyor – Mehmet Yılmaz Kaya

Kasım Atılımı, devrimci siyasetin tarihsel gelişimi içerisinde niteliksel bir sıçrama pratiğidir. Bu tarihsel gelişmenin önemi ve komünarlar açısından taşıdığı anlam geride bıraktığımız her günde biraz daha kendini hissettirmektedir. Türkiye Devrimci Hareketi’nde uzun mücadele geleneği olan bir yapı içerisinden çıkarak bir devrimci odak oluşturan Kasım Atılımı öncüleri, adeta yeni koşullara göre [Devamını Oku…]

Sosyalist strateji tartışmaları ve birleşik devrimden kaçış – İsmail Güldere/Hasan Gezgin

Kaptanın seyir defteri batmak üzere olan geminin son tekmillerini yazıyor. Her kesim tarafından okunması güç olmayan Türkiye’de siyasal iktidarın çözülüşü ve çöküşü süreci alternatif iktidar odaklarında bir hareketlenmeyi, yenilenmeyi ve tartışmayı beraberinde getiriyor. AKP-MHP faşizminin başta Kürt Özgürlük Hareketi ve devrimciler olmak üzere başlattığı çöktürme ve faşizmi kurumsallaştırma planı stratejisi [Devamını Oku…]

Mülteci Kadın+ Hikayeleri: Kirpiğin yere düşmesin… – Şen Süer

Bürodan içeriye girerken gözlerini başörtüsüne siliyordu. Yanında biri dört, biri iki yaşında iki çocuk… Büyük olan oğlan hemen koştu, bacaklarıma sarıldı, başladı hiç durmadan konuşmaya. Sürekli gülüyor, dikkatleri hep üzerine toplamak istiyordu. Sabah Sosyal Bakanlık’tan aramışlar, çalıştığım mülteci kampına bekâr bir anneyi acilen göndereceklerini söylemişlerdi, apar topar aldık Beyda’yı. Asıl [Devamını Oku…]

Erdoğan’ın kimyasal savaşı – İsmail Güldere

Herkes bilir ki normal yasalara tabi olmasa da savaşın bir hukuku, bir yürütülüş biçimi oluyor. Savaş alanında düşman da olsa zekâsı, kendi gücü ve iradesi ile kazanabiliyorsa saygı duyuluyor, takdir ediliyor. Savaşın hukuku işte böyle işliyor. Düşman hukukunun, savaş felsefesinin bir parçası bu oluyor. Ancak bugün savaşların değişen biçimi ve [Devamını Oku…]