Cenk Ağcabay, Slider, Umut Yazıları

2026 Amerikan savaş bütçesi ve vassallar – Cenk Ağcabay

ABD Başkanı Trump’ın ekibinin hazırladığı 2026 bütçesinde savunma harcamaları % 17 arttırılarak 1 Trilyon dolara yükseltildi. 2026 bütçesinde savunma harcamaları artarken, sağlık, eğitim ve insani yardım harcamalarında ciddi kesintiler söz konusu. Dünyanın değişik ülkelerinde 877 askeri üssü bulunan ABD’nin savunma bütçesinin yarısından fazlası Amerikan silah tekellerinin kasalarına akıyor. Yüklenici firma olarak adlandırılan bir avuç silah tekeli Amerikan emperyalizminin dünya çapında yürüttüğü soygun ve talandan ciddi bir pay alıyor.

ABD başkanı Trump Rusya’yla yürütülen Ukrayna müzakerelerinin iyi gitmediğini, Putin’den memnun olmadığını ve Ukrayna’ya silah sevkiyatını yeniden başlatacaklarını açıkladı. Trump Ukrayna’ya gönderecekleri silahların ödemesini Avrupalı müttefiklerin yapacağını söyledi. Bazı Avrupa ülkelerinin yöneticileri Ukrayna’ya gidecek silahların ödemesini kendilerinin yapacağından haberdar olmadıklarını söylerken, AB Dış Politika şefi Kaja Kallas yaptığı açıklamada, “Bu silahların parasını biz ödüyorsak, bu bizim desteğimizdir. Yani bu Avrupa’nın desteğidir ve Ukrayna’ya yardım etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Eğer silahları vermeyi vaat ediyor ama parasını başkasının ödeyeceğini söylüyorsanız, bu gerçekten sizin tarafınızdan verilmiş sayılmaz, öyle değil mi? Başkan Trump’ın Ukrayna’ya daha fazla silah gönderme açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz, ancak ABD’nin de bu yükü paylaşmasını isteriz.” dedi.

Trump Avrupalı müttefiklerine, “madem savaşı bu kadar seviyor ve istiyorsunuz, o zaman pamuk eller cebe” diyor. Bırakalım yükü paylaşmayı, onların sırtına yeni yükler yüklemek için hazırlıklar yapıyor. Amerikan silah tekelleri memnun, enerji tekelleri keyifli. Geçen hafta konuşan Trump, Avrupalıların ABD’den daha fazla enerji ürünleri satın alması gerektiğini belirtmişti. Avrupa ülkeleri yaklaşık dört kat daha fazla ödeme yaparak Amerikan tekellerinden enerji ürünleri satın alıyor. ABD’nin Avrupalı müttefikler sadece sırtlarına yeni yükler yüklenmesinden ötürü huzursuz değil, aynı zamanda, Trump’ın Rusya’ya tutumunu değiştirmek için 50 gün süre tanıması, tutumunu değiştirmediği takdirde yeni ağır yaptırımlarla tehdit etmesinden huzursuzlar.

Trump’tan Rusya’ya karşı çok daha sert bir tutum ve hızlı adımlar bekleniyordu. Trump, Rusya barış masasına oturmazsa, uygulayacağı yaptırımlarla Rusya’nın enerji ürünleri satışını engelleyeceğini dile getirdi. Trump’ın uygulayacağı yaptırımlardan en fazla etkilenecek ülkeler Çin ve Hindistan olacak. Trump’ın yaptırımları uygulaması durumunda, enerji ürünleri fiyatlarında yaşanacak sarsıntının tüm dünya üzerinde ağır etkileri olacak. Bundan ABD ve Avrupa ekonomileri de etkilenecek. Bu konuda geniş bir haber yapan The Economist dergisine göre, Trump’ın tehditleri “güvenilmez” çünkü yaptırımlar ABD ekonomisine “enflasyonist etki” olarak geri dönecek. Enerji ürünlerine bağımlı Avrupa ekonomileri üzerindeki etkinin daha da sert olması öngörülüyor.

Savaş histerisine kapılmış Avrupa yönetici seçkinleri bu öngörülere rağmen Rusya’ya yeni yaptırımlar için bastırıyor. Müttefikleri ABD yularlarını tuttuğu ortaklarını daha fazla sağmak için el yükseltiyor. Trump yaptığı bir açıklamayla, 1 Ağustos’tan itibaren Avrupa Birliği’nden yapılan tüm ithalata yüzde 30 gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu. Trump’ın AB’ye yönelik daha önceki gümrük vergisi saldırısı karşısında birliğin uzlaşmacı adımlarının onu daha da cesaretlendirdiği açık. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen yaptığı açıklamada, Trump’ın bu adımının, “Önemli transatlantik tedarik zincirlerini bozacağını ve Atlantik’in her iki yakasındaki şirketlere, tüketicilere ve hastalara zarar vereceğini” söyledi.

Avrupa Birliği geçtiğimiz haftalarda Apple ve Google gibi ABD tekellerine ciddi yükler getirmesi beklenen dijital vergi uygulamasından da sessizce vazgeçti. Yorumcular bunun Trump için ciddi bir zafer anlamına geldiğini düşünüyor. 24-25 Temmuz’da düzenleneceği duyurulan AB-Çin zirvesinin bir güne indirilmesi ve zirve öncesi yapılması beklenen Avrupa-Çin ticaretinin genişletilmesine ilişkin diyalog toplantısının iptali, ABD’nin Avrupa üzerindeki baskısının artarak devam ettiğine ve AB’nin bu baskılara boyun eğdiğine işaret ediyor.

Birleşmiş Milletler’in Filistin Özel Raportörü Francisca Albanese Gazze’deki soykırıma karşı duyarlılık yaratmaya çalıştığı ve gerçekleri cesurca dile getirdiği için ABD tarafından yaptırıma tabi tutuldu. ABD’nin amacı Albanese’nin sesini kesmekti ancak o konuşmaya devam ediyor. Albanese, Avrupa Birliği’nin İsrail İle Ortaklık Anlaşması’nı askıya almayı reddetmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği’ni İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımını bilinçli olarak desteklemekle” suçladı. Albanese, “Yıllar önce Apartheid İsrail ile Ortaklık Anlaşması imzalayarak zaten kendini rezil eden AB, şimdi de bunu askıya almayı reddediyor. Bu, AB’nin İsrail’in Filistinlilere yönelik soykırımını bilinçli olarak desteklediğinin son kanıtıdır.” dedi. AB’nin gerçek konumu artık en kör gözler tarafından bile açık olarak görülebiliyor.

NATO’nun Avrupa Müttefik Yüksek Komutanlığı görevini yürüten Amerikalı komutan General Alexus Grynkewich, NATO’nun Avrupa’da bir savaş ve Pasifik’te başka bir savaş yani aynı anda iki savaş için hazırlık yapmasının önemine dikkat çekti. Grynkewich konuşmasında, “Genel Sekreterimiz Mark Rutte’yi dinleyenler, Çin Devlet Başkanı Xi’nin Tayvan Boğazı’nı geçmeye karar vermeden önce muhtemelen yapacağı şeyin, dostu Putin’i arayıp ondan yardım istemek olacağını söylediğini duymuşlardır. Bana göre bu, her ikisinin de birlikte gerçekleşebileceği anlamına geliyor, ancak bunu karşılamak için elimizden gelen her türlü teçhizat, ekipman ve mühimmata ihtiyacımız olacak.” dedi ve ekledi: “Ve hepimiz 2027 yılını duyduk, bu sadece iki yıl uzakta, Xi’nin hamlesini yapmaya hazır olabileceğini ve Putin’e o telefonun gelebileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla zaman çok önemli.”

NATO’nun Avrupa komutanı 2027 yılında Avrupa ve Pasifik’te başlayacak iki savaş için hazırlık çağrıları yapıyor. Amerikan emperyalizmi NATO’yu büyük savaş için hazırlarken, Avrupa ve Asya’daki vassallarının kamuoylarını savaşa hazır hale getirmeye çalışıyor. Bunun için tüm iletişim araçlarında savaşın kaçınılmazlığını propaganda eden haber ve yorumları ön plana çıkarıyor. Amerikan basını, Çin’in etrafını kuşatan Amerikan askeri üslerini yok sayarken, iki Çin uçak gemisinin ilk kez ABD Deniz Piyadelerinin üslendiği Japon adası Okinawa ve Tayvan’ı da içeren adalar bariyerini geçerek ABD’nin askeri merkezi Guam’a doğru yola çıkmasının yarattığı büyük tehlikeleri manşete taşıyor. Çin’in uçak gemilerinin faaliyetlerinin Guam çevresindeki ABD askeri varlığı için büyük tehdit oluşturduğu vurgulanıyor.

ABD Deniz Harp Akademisi Çin Denizcilik Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Christopher Sharman, “Bu uçak gemisi operasyonları gelecekte olacakların habercisidir.” diyor ve bu adımlarla Çin Deniz Kuvvetleri’nin “bilmedikleri sularda değerli operasyon deneyimi” kazandığını ve “böylece mürettebata dünyanın başka yerlerindeki gelecek operasyonlar için beceriler” kazandırdığını söylüyor. Amerikan donanmasına ait gemilerin, sayıları o bölgede 400’e yaklaşan ABD askeri üslerinin hangi amaçla oralarda olduğuna dair tek kelam etmeden yapıyor bu yorumları.

ABD NATO’yu Çin’e karşı büyük savaşa hazırlıyor ancak Ukrayna’da yaşanılan deneyim işlerin düşündükleri kadar kolay gitmeyeceğini gösteriyor. Trump Rusya’ya 50 gün süre verdi. Yeni silahlar sevkediliyor ancak bu sevkiyatta daha önce verilmeyip verildiğinde sahada köklü bir değişiklik yaratacak herhangi yeni bir unsur bulunmuyor. Rusya sahada ilerlemesini sürdürüyor. Yeni yaptırımlar toplam dünya ekonomisini zorlayacak ve bu nedenle Avrupa’daki savaş yorgunluğunu daha fazla arttıracak. Yeni silah sevkiyatları sadece daha fazla Ukrayna ve Rusya askerinin ölümünü getirecek. ABD Rusya’yı biraz daha yıpratmış, depolarındaki eskimiş silahlara yeni bir pazar bulmuş, Çin’e karşı vassallarını hazırlamış olacak. Dünya ve Avrupa halkları için sadece kan, gözyaşı anlamına gelen bu gelişmeler Amerikan silah tekelleri için kazançların büyümesi anlamına sahip.

Paylaşın