HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü ev işçisi kadınların güvenceli çalışma taleplerini Meclis gündemine taşıdı. Kemalbay Pekgözegü tüm ev işçilerinin güvence altına alınarak ev işçilerinin iş yasası kapsamına alınması amacıyla verdiği kanun teklifinde Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapılmasını talep etti.
Kanun teklifinde, “Ev işçileri iş yasasında verilen işçi tanımının her 3 unsurunu da taşımalarına rağmen işçilik haklarından yararlanamamaktadır. Bu da çalışma barışını bozmakta, işçiler arasında ayrımcılığa yol açmakta, cinsiyetçi bakış açısından beslenmekte ve ev işverenlerinin işçileri, güvencesiz çalışma koşullarında, kayıt dışı çalıştırmasını adeta teşvik etmektedir” ifadeleri yer aldı.
Tüm ev işçilerinin güvence altına alınarak ev işçilerinin İş Yasası kapsamına alınması amacıyla verilen kanun teklifinin gerekçesinde şu kısımlar yer aldı:
Ev işçileri iş yasasında verilen işçi tanımının her 3 unsurunu da taşımalarına rağmen işçilik haklarından yararlanamamaktadır. Bu da çalışma barışını bozmakta, işçiler arasında ayrımcılığa yol açmakta, cinsiyetçi bakış açısından beslenmekte ve ev işverenlerinin işçileri, güvencesiz çalışma koşullarında, kayıt dışı çalıştırmasını adeta teşvik etmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve İMECE Ev İşçileri tarafından yapılan açıklamalara göre Türkiye’de iş gücünün önemli bir parçasını oluşturan neredeyse tamamının kadınların oluşturduğu 1 milyondan fazla ev işçisi kadın emeğinin görünmezliği nedeniyle birçok yasal haktan mahrum olarak iş kanunlarının dışında kalmaktadırlar. Yapılan işin niteliği gereği sosyal korumaya en fazla ihtiyaç duyan çalışan kesimi arasında yer alan ev hizmeti çalışanlarının İş Kanunu kapsamı dışında bırakılmış olmaları nedeni ile birçoğu insana yakışır işin gerekleri olan sosyal güvenceden yoksun, iş güvencesi olmadan, iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri bulunmadan, emeklilik, meslek hastalıklarının tespiti, önlenmesi ve meslek hastalığı primleri gibi pek çok haktan mahrum olarak çalıştıkları izlenmektedir. Türkiyeli ve göçmen ev işçilerinin iş tanımlarındaki boşluklar, çalışma sürelerindeki belirsizlikler, ağır iş yüküne sahip, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalmaya açık, iş güvenliğinden yoksun, savunmasız, iş kazalarının ve iş cinayetlerinin yaşanmasına neden olan bir grubu ortaya çıkarmıştır. Evlere temizliğe giderek, çocuk, hasta, yaşlı bakarak hayatlarını sürdüren çoğunluğu sosyal güvenceden yoksun olan ev işçileri pandemi döneminde güvencesiz çalışma koşulları sebebiyle kısa çalışma ödeneğinden de mahrum kalmış, haklarından doğan hiçbir gelir desteğine erişememiştir.
Ev hizmetinde çalışanların gerek istihdam alanında görünür kılınmasını sağlamada gerekse istihdamdan kaynaklanan diğer sorunlarının çözümünde yasal düzenlemelerin taşıdığı önem tartışılmazdır. Mevzuat arasında yaşanan çelişki ev işçilerinin inkâr edilemeyecek varlıkları ve çalışma koşulları karşısında artık giderilmek zorundadır. 5510 Sayılı Yasa’ya göre işçi sayılanlar, 4857 Sayılı Yasa’ya göre işçi sayılmamakta ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, iş güvencesi tazminatı gibi 4857 Sayılı Yasa’dan doğan birçok hakka ulaşamamaktadır. Özetle bu kapsamda, bu teklif ile; ülkemizde kayıt dışı koşullarda yaşayan 1 milyondan fazla ev işçisini yasal haklarına kavuşturacak ve “kayıt dışı ile mücadele programı” bakımından somut ve ülke, kurum menfaatlerine uygun bir düzenleme önerilmektedir.
Kaynak: Sendika.Org