Cenk Ağcabay, Slider, Umut Yazıları, YAZARLAR

Trump Kulesi’nden Eli Cohen dosyasına yeni Suriye – Cenk Ağcabay

Suriye’nin Cihatçı şefi Ahmet El-Şara’nın Riyad’da ABD Başkanı Trump’la görüşmesinin ardından Suriye bu kez ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Suriye hakkındaki açıklamalarıyla gündeme geldi. Rubio, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyelerinin sorularını yanıtlarken, Suriye’deki geçiş yönetiminin haftalar içinde devrilebileceğini ve ülkenin iç savaşa sürüklenebileceğini söyledi. Rubio bunları, ABD senatörlerini Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması ve Cihatçı hükümetle ilişkilerin kurulmasına ikna etmek için söyledi. Demokrat Partili senatörler, Trump’ın El-Şara ile görüşmesinden duydukları rahatsızlığı dile getirmişti. Rubio Suriye’deki Cihatçı hükümetle ilişki kurarak Suriye’deki olası gelişmelere daha fazla müdahale etmeyi savunuyordu.

Cihatçı şef El-Şara’nın Birleşik Arap Emirlikleri ile derin ilişkileri bu süreçte daha görünür hale geldi. BAE merkezli bir şirket olan Tiger Group’un başkanı Walid Mohammad al-Zoubi 5 milyar dolarlık bir servete sahip. Tiger Group’un geliştirdiği son proje Şam’a bir Trump Tower Damascus inşa etmek. 45 kat olarak tasarlanmış Trump Tower Damascus’un 200 milyon dolara mal olacağını belirten al-Zoubi, “savaştan zarar görmüş Suriye’yi uluslararası sahneye geri döndürmeyi amaçlayan pırıl pırıl bir anıt” inşa etmek istediklerini söylüyor.

El-Zoubi Guardian gazetesine yaptığı açıklamada, bu hafta Şam hükümetiyle inşaat izni için görüşmelere başlayacağını, Trump Tower’ın isim hakkı için de şirketle görüşmeleri sürdürdüklerini anlatıyor. El-Zoubi El-Şara’yı Şam’da iktidara gelmeden önce tanımış. El-Zoubi Suriye kökenli bir patron, bugüne dek Ortadoğu’da 270 proje gerçekleştirmiş. Dubai’de 1 milyar dolarlık bir proje olan Tiger Sky Tower’ı inşa ediyor. Şam’da bir Trump Tower Damascus inşası fikrini ilk Cumhuriyetçi Kongre üyesi Joe Wilson aralık ayında Amerikan Kongresinde yaptığı bir konuşmada ortaya atmış. Daha sonra El-Zoubi’yle birlikte proje üzerine çalışmaya başlamışlar. Projenin ilk maketi nisan ayında Suriye’nin yeni dışişleri bakanı Şeybani’ye sunulmuş, Amerika’ya ulaştırılması için ABD’nin Suudi Arabistan elçiliğine iletilmiş.

Trump şubat ayında yaptığı bir konuşmada, Gazze’nin Gazze halkından temizlenmesini ve buranın bir tatil beldesi olarak yeniden inşa edilmesini savunmuş ve ardından yayınladığı bir videoda Gazze bir tatil beldesi olarak sunulmuştu. Bu videoda, yeni Gazze’de bir Trump Kulesi’de bulunuyordu. Videonun Trump tarafından yayınlanmasıyla, Trump Tower Damascus projesinin sahiplerinin kendine güveni daha da artmış. Zoubi, “Proje, harap olmuş bir ülkenin nasıl ışık ve güzellik dolu bir yere dönüştüğüyle ilgili… Bu sembolik bir şey, güvenlik ve barışa katkıda bulunuyor.” diyor. Suriye’nin Cihatçı şefi El-Şara’nın geçtiğimiz haftalarda Suriye’yi ziyaret eden ABD’li işadamları ve Kongre üyeleriyle kurduğu iyi ilişkilere bu bağlamda dikkat çekiliyor.

Şam’da inşa edilecek Trump Tower kuşkusuz Yeni Suriye’nin çarpıcı bir sembolü olacaktır. Trump Tower’ın Ahmet El-Şara’nın iktidarı altında yükselmesi, inşa edilmeye çalışılan Yeni Suriye ve Yeni Ortadoğu’nun niteliğinin çarpıcı bir görünümünü sunacaktır. El-Şara türü Cihatçıların sahada esas olarak Amerikan emperyalizmi ve Siyonizm için çalıştıklarının en yalın göstergesi olacaktır Trump Tower Damascus.

İsrail Gizli Servisi’nden Eli Cohen gizli faaliyet yürüttüğü Şam’da Suriye Gizli Servisi tarafından yakalandı ve 18 Mayıs 1965’te idam edildi. İsrailli bir Haaretz yazarı Yossi Melman’a göre, “Çok sayıda Mossad ajanı ve özel kuvvet askeri görev başında öldürülmüş ya da yaralanmış olsa da Eli Cohen İsrail’in kolektif hafızasında tekil bir yere sahiptir. Kendisi bugüne kadar yakalandığı ve infaz edildiği resmi olarak kabul edilen tek Mossad ajanıdır.” Eli Cohen’in İsrail’de taşıdığı önemi Melman böyle ortaya koydu.

Mossad 18 Mayıs’ta idamının altmışıncı yılında Eli Cohen’e ait yaklaşık 2.500 belge, kayıt ve kişisel eşyanın ele geçirildiğini açıkladı. Mossad tarafından Başbakanlık Ofisi aracılığıyla yapılan açıklamada, kayıtların ele geçirilmesi operasyonunun “müttefik bir yabancı istihbarat servisi ile işbirliği içinde” gerçekleştirildiği bildirildi. Açıklanan belgeler arasında, Cohen’in Suriye gizli servisi tarafından sorgulanmasına ilişkin kayıtlar ve belgeler, kimlerle temas halinde olduğuna ilişkin ayrıntılar, İsrail’deki ailesine yazdığı el yazısı mektuplar, Suriye’deki operasyonlarından fotoğraflar ve tutuklanmasının ardından evinde ele geçirilen kişisel eşyaları yer alıyor.

Melman Mossad’ın 1965’ten beri bu kayıtları ele geçirebilmek için çok sayıda operasyon gerçekleştirdiğini ancak kayıtların ele geçirilmesinin sözü edilen son operasyona dek mümkün olmadığı bilgisini veriyor. Mossad’ın bu operasyonlar için geniş kaynak ayırdığını, başka servislerle işbirliğini yaptığını ancak son operasyona dek hedefini gerçekleştiremediğini vurguluyor. Bu operasyonda Mossad’a destek veren ülke istihbaratına ilişkin tahminlerde bulunmaya çalışan Melman, yeni Suriye hükümeti ve Mossad ilişkisine dair şunları yazdı:

”Geçtiğimiz haftalarda hem İsrail hem de uluslararası medyada yer alan çok sayıda haber, İsrail güvenlik kurumlarından yetkililerin El Şara’nın temsilcileriyle toplantılar düzenlediğini öne sürdü. Bu yetkililerin Mossad’dan, Askeri İstihbarat Birimi 504’ten ve muhtemelen Savunma Bakanlığı’nın Siyasi-Askeri Bürosu’ndan olduğu tahmin ediliyor. Görüşmelerin hem İsrail’de hem de Suriye’nin güneyindeki Kuneytra bölgesinde gerçekleştiği söyleniyor. Yeni Suriye hükümetinin arşivi gönüllü olarak ABD ya da Suudi Arabistan’a devretmiş olması muhtemeldir. Bu, Suriye’nin bu ülkelerle ilişkilerini geliştirme, mali yardım sağlama ve ülkeyi yeniden inşa etme stratejik hedefiyle uyumludur.”

Reuters’in konuyla ilgili bir haberinde şu ifadeler yer alıyordu: “Reuters’a konuşan üç kaynağa göre Suriye yönetimi, İsrail’in düşmanlığını azaltmak ve ABD Başkanı Donald Trump’a iyi niyet göstermek amacıyla uzun süre önce ölen casus Eli Cohen’in eşyalarının İsrail’e teslim edilmesini onayladı.” Reuters’e konuşan kaynaklar arasında Cihatçı El-Şara’ya çok yakın olduğu belirtilen bir danışmanı da bulunuyor. Muhtemelen Suriyeli yeni yetkililer tarafından Suudi Arabistan’a teslim edilen dosya, Suudiler tarafından İsrail’e aktarıldı. Mossad konuya ilişkin açıklamasını, Trump’ın Riyad’da El-Şara ile görüşmesinden bir gün sonra yaptı. Mossad’ın açıklamasında, bu operasyonla elde ettikleri başarı vurgulanmıştı. İsrail’e aktarılan bu istihbarat belgeleri, BAE ve Suudilerin uzun yıllardır Ortadoğu’da ABD ve İsrail’e sundukları hizmetlerin Suriye’ye de genişlediğini gösteriyor.

Şam’da yükselecek Trump Kulesi ve İsrail’e aktarılan istihbarat belgeleri Yeni Suriye ve Yeni Ortadoğu’nun öncü habercileridir. Marco Rubio’nun açıklamaları, Cihatçı hükümetin biraz daha yontulması amacıyla ifade edilmiş örtük tehditlerdir. Hep olduğu gibi, havuç ve sopa birlikte kullanılmaktadır. Trump’ın Gazze videosunun Trump Tower Damascus projesinin sahiplerini cesaretlendirmiş olması, Filistin halkının trajedisinin sorumlularını daha net görmek için olanak sağlıyor. BAE, Türkiye ve Suudi Arabistan iktidarları Filistin halkının yaşadığı trajedinin gizli ortaklarıdır.

Yeni Suriye’nin Alevi, Kürt ve gayri-müslim halklara yönelik şiddet ve saldırganlığın coğrafyasına dönüşme olasılığı Cihatçı iktidarın konumunu sağlamlaştırmasıyla artmaktadır. Cihatçı iktidara sunulan her destek bu halklar için katliam anlamına gelmektedir. Suriye’nin kaynaklarının dizginsiz yağmalanması ve bu halklara yönelik saldırganlık Yeni Suriye’nin şifreleridir. Suriye halklarıyla eylemli dayanışmayı yükseltmek günün öncelikli görevlerindendir.

Paylaşın