Cenk Ağcabay, Slider, Umut Yazıları

Avrupa birleşik cephesi Beyaz Saray’da sus pus oldu – Cenk Ağcabay

Avrupa Birleşik Cephesi Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’i Trump’a ezdirtmemek için Beyaz Saray’a indi. Avrupalı liderler Beyaz Saray kapısına geldiğinde, Trump Zelenskiy’le görüşmesini sürdürüyordu. Trump’ın Zelenskiy’le bir Ukrayna haritası önünde çekilmiş fotoğrafı Avrupalı liderlerle toplantı başlamadan önce Trump’ın özel kalem müdürü yardımcısı Dan Scavino tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Gösteri Toplumu zamanlarında yaşandığı için hemen her şey büyük gösterinin parçaları.

Zelenskiy’nin bir önceki Beyaz Saray ziyaretinde işitmeye başladığı azarlar, henüz Beyaz Saray kapısında başlamıştı. Trump kapıda, Zelenskiy’nin savaşın başından beri giymekte olduğu askeri kostümden duyduğu rahatsızlığı belirtmişti. Zelenskiy bu kez Trump’ın karşısına onun istediği türden yeni bir ceketle çıktı, Trump’ta bu değişimden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Önce Zelenskiy’nin yeni kostümü ve ardından Ukrayna haritası önündeki fotoğraf. Batı basınında, Zelenskiy’nin görüşme sonunda Trump’tan bu haritayı istediği yazıldı. Zelenskiy’nin bu isteği muhtemelen haritanın kendi haritalarından daha gerçekçi olduğunu bilmesinden kaynaklanıyordu. Bu haritada, Rusya’nın Ukrayna’da ele geçirdiği topraklar gösterilmişti. Gösterinin bir parçası da, Zelenskiy’nin ortak açıklamaları boyunca Trump’a defalarca teşekkür etmesi, minnettarlığını belirtmesiydi.

Trump Alaska’daki Putin buluşması öncesinde sürekli olarak “Önce acil ateşkes sonra barış” diyordu. Alaska sonrasında, “Ateşkes olmadan barış anlaşması” demeye başlamıştı. Beyaz Saray’daki Avrupalı liderler ısrarla “Acil ateşkes” demeye devam etti ancak patron netti. Altı savaşı ateşkes olmadan bitirdiğini söyledi ve konuyu kapattı. Ateşkese gerek yoktu. Gösteri toplumunda işler böyle yürüyor, hangi savaşları ne zaman bitirdiniz bir anlatın diyecek olmayınca atış serbest. Trump Rusya ve Ukrayna arasında bir zirve düzenlenmesi için çaba harcayacağını ve buradan barışa gidilmesini istediğini tekrarladı. Alman Şansölyesi Merz, umutsuz bir biçimde, “Bir sonraki görüşmenin ateşkes olmadan gerçekleşeceğini hayal edemiyorum” dedi. Oysa patron böyle hayaller kurmamasını söylüyordu.

Neydi Avrupalıların bu ateşkes ısrarı? New York Times gazetesi konuyla ilgili bir yazısında bunun yanıtını şöyle verdi: “Ukrayna örneğinde, ateşkes güç dengesini de değiştirecektir. Rusya şu anda savaş alanında yavaş ama kayda değer kazanımlar elde ediyor ve giderek daha fazla Ukrayna toprağı ele geçiriyor. Bu durum, Sayın Putin’e, muhtemelen Ukrayna’nın bazı kısımlarının Rusya’ya devredilmesi de dahil olmak üzere, bir barış anlaşmasının şartları konusunda avantaj sağlıyor.

Ateşkes, Rusya’nın bu ivmesini durduracak, Ukrayna ordusuna yeniden toparlanıp silahlanma zamanı tanıyacak ve barış görüşmelerinin dinamiklerini değiştirecektir. İşte bu yüzden Bay Putin ateşkes istemiyor ve Bay Merz gibi Avrupalı liderlerin de istemesinin en büyük sebeplerinden biri bu.”

Merz ve Avrupalı liderlerin kurduğu hayal NYT tarafından böyle ifade edilmişti ama patron farklı düşünüyordu. Dedik ya gösteri toplumu, Birleşik Cephe’den istenen bu gösteride kendi rolünü layıkıyla oynamasıydı. Patron belirli kararları almış ve onları bilgilendirmişti. Şimdi yapılması gereken buna hızla uyumlanmak, hayaller dünyasından gerçekler dünyasına adımlar atmaya başlamaktı. Bu gösteride önem taşıyan bazı kavramlar var, bu kavramlara biraz daha yakından bakmak verimlidir.

Toprak takası bu gösterinin önemli kavramlarından biridir. Trump Ukrayna’nın barış için toprak takası yapmasının gerekliliğini sık sık belirtti. Harita önündeki fotoğrafın yayınlanmasının nedeni de bu konuya dikkat çekme arzusuydu. Rusya’nın ele geçirdiği toprakların Rusya devleti sınırları içinde olduğunun Ukrayna tarafından kabul edilmesini “toprak takası” kavramıyla kabul edilebilir hale getirmeye çalışıyorlar. Trump gösteri dünyasının başında olduğu için, bu anlaşmayla Ukrayna’nın “Çok toprak alacağını” dahi söyledi. Trump’ın anlaşma yapma yeteneği sayesinde “Ukrayna çok toprak alacak” yani… Ukrayna ne toprağı alacak? Ele geçirdiği toprakların bir kısmından vazgeçecek Rusya’ya henüz ele geçirmediği Donbas toprakları verilecek. Toprak takası esas olarak bu gerçeği gizlemek için uyduruldu.

Dalga geçmiyor Trump. Gösteri dünyasının başında, gösteriyi yönetiyor. Önce Zelenskiy’e gerçek haritayı gösteriyor ve sonra uyumlu davranırsan, buradan bir kısmını size döndürmeye çalışırız diyor. Gösteri dünyasında uzun bir geçmişi olan Zelenskiy yaptığı açıklamada, “Amerikalılar tarafından sunulan haritada gösterilen işgal altındaki toprak yüzdesi konusunda biraz tartıştık. Toprak meselesini ben ve Putin arasındaki görüşmeye bıraktık.” diyor. Trump’la görüşmelerinin iyi, sıcak ve anlamlı olduğunu ekliyor. Toprak meselesinin Putin’le görüşmeye bırakılması, bizatihi toprakların Rusya’ya geçtiğinin kabulü anlamına gelmiyor mu? Beyaz Saray’a gelmeden önce, toprak takası meselesinin Ukrayna Anayasası’na göre kendi yetki alanında olmadığını söyleyen Zelenskiy belli ki patronun istekleri çerçevesinde adımlar atıyor. Wall Street Journal’ın bir kulis haberine göre, Zelenskiy toplantıda toprak verilmesi konusuna itiraz etmemiş. Fransa devlet başkanı Macron’da yaptığı yeni bir açıklamada ilk kez, bir anlaşmaya ulaşmak için toprak verilebileceğini söyledi.

Bakılması gereken bir başka kavram, “Ukrayna’ya sunulacak güvenlik garantileri”. Trump Avrupalı liderlerle görüştükten bir gün sonra FOX News’e konuştu. Trump bir kez daha bu savaşın hiç başlamaması gerektiğini belirtti ve “Başlatılmaması gereken bir savaş bu. Bunu yapmazsınız. Kendi boyutunuzun 10 katı olan bir ülkeye karşı çıkmazsınız, çok fazla para da aldılar.” dedi. Konu bir kez daha savaşın yanlışlığı ve Ukrayna’nın aldığı paralardı. Ukrayna’ya verilecek güvenlik garantilerinde sorumluluğun çoğunu Avrupa’nın üstleneceğini belirten Trump, “Ukrayna NATO’nun bir parçası olmayacak.” dedi. ABD’nin Avrupa’ya güvenlik garantileri konusunda yardım edebileceğini söyledi.

Avrupalı devletlerin anlaşma sonrası güvenlik garantisi olarak Ukrayna’ya asker göndermeyi düşündüklerini belirten Trump, “Benim başkanlığımda Ukrayna’ya ABD askeri gitmeyecek” dedi. Trump bu sözlerinin ardından, “Bizi ayıran bir okyanus var. Büyük, güzel bir okyanus ve onlar, biliyorsunuz, hemen oradalar” dedi. Trump Avrupalı müttefiklerine, oradasınız ve bizim başlattığımız bu savaşın yükü sizin omuzunuzda diyor. Trump Avrupalıların isterlerse Ukrayna’nın güvenliği için ABD’den silah ve mühimmat alabileceklerini de ekledi ve 100 milyar dolarlık yeni bir silah alımından söz etti. Ukrayna’nın NATO’ya alınmaması ve ABD askerinin Ukrayna’ya gönderilmemesi yükün Avrupalıların sırtına bütünüyle yıkıldığının en açık ifadeleri ancak ayrıntıları bilinmeyen yeni 100 milyar dolarlık silah satışı, Avrupa’ya yüklenenler hakkında daha açık bir fikir veriyor.

Trump’ın konuyla ilgili açıklamalarında kullandığı bir ifade de önemliydi. Şöyle dedi: “SSCB ve Rusya, sınırlarında NATO görmek istememekte haklıydı.” Ukrayna’ya asker göndermeyi düşünen ülkeler NATO üyesi. Rusya bu konuda haklıysa, nasıl asker gönderecekler. Avrupalılar için işler gerçekten karışık. Ortaya çıkan tablo, bütün işleri yüzlerine gözlerine bulaştırdıklarına işaret ediyor.

Emperyalizmin dostu ve müttefiki olmanın ne anlama geldiğini en berrak gösteren sahneler Ukrayna Rusya savaşından yansıyor. 19. Yüzyılda Rus Çarlığı ile Osmanlı Sultanlığı arasındaki savaşlarda, İngiliz emperyalizmi Doğu’daki rakibi Rusya’ya karşı Osmanlı’nın dostu, koruyucusu ve müttefiki olarak konumlanıyordu. Osmanlı’ya yüklü faizler içeren cömert krediler sunuyor, Osmanlı’yı diplomatik alanda güya koruyordu. Osmanlı Rusya savaşlarında zayıf düştükçe, koruma karşılığı mesela Kıbrıs’ı dostundan kurşun atmadan alıyor, Osmanlı mülkü Mısır’ı askerleriyle işgal ediyordu. Hepsini dostunu, müttefikini korumak için yapıyordu. Bu savaşlar sonunda, rakibini zayıflatmış, dostunun iliğini kemiğini sömürmüş oluyordu.

Ukrayna savaşında gelinen nokta İngiltere Osmanlı ilişkisiyle çok ciddi benzerliklere sahip. Ukrayna’nın nadir minerallerini birkaç ay önce bir anlaşmayla güvence altına alan ABD, habire dostlarının sırtına yeni yükler yüklüyor. Ukrayna’ya kaybettiği topraklarının, insanlarının, yıkımının üzerine bir bardak su içmesini tavsiye ediyor. Öyle değil mi ya, “Kendi boyutunuzun 10 katı olan bir ülkeye karşı çıkmazsınız”, çıkarsanız da işte bu hale düşersiniz diyor. Zelenskiy ve Kiev’deki diğer savaş ağaları çok zor bir durumda. Ukrayna’da ciddi bir iç karışıklık kaçınılmaz. Savaş tüm yönleriyle sorgulanmaya başlayacak. Ne alınmış, ne verilmiş, gerçek kayıplar hızlı bir biçimde gündem olacaktır.

Paylaşın