“Kendisinden olmayana saldırıyı meşru gören siyasi bir iktidarla yüz yüzeyiz”
Polisin müdahale ettiği lise öğrencilerinin karne eyleminde darp edilen Musa Piroğlu, yaşananları #Özgürüz’e anlattı.
Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde karne eylemi yapmak isteyen öğrenciler, polisin sert müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. 3o’a yakın öğrenci gözaltına alındı. Ters kelepçe yapılarak gözaltına alınan öğrenciler, gözaltı otobüsünde de şiddet görmeye devam etti.
Polisin sert bir şekilde müdahale ettiği lise öğrencilerinin karne eylemine katılan HDP İstanbul Milletvekili adayı Musa Piroğlu da polisler tarafından darp edildi. Yaşananları #Özgürüz’e anlatan Piroğlu, şunları söyledi:
“Biliyorsunuz bundan birkaç gün önce Selahattin Demirtaş’ın ketılı sembol haline gelmişti. Bu ketılı duvara çizen iki Dev-Lis’li genç alınarak tutuklandı. Ardından Bursa’da 13 yaşındaki bir çocuk daha tutuklandı. Bugün liselerin karne günü. Aşağı yukarı bir gelenek haline gelen karne eylemleri yapılıyor. Yani aslında liseliler bir yılın bütün faturasını, aksaklıklarını ve belalarını, başlarına gelen her sorunu basitçe dile getirdikleri bir basın açıklaması yapıyorlar. Onun için toplanmışlardı. Ben de öğrendim. Kadıköy’e başka bir sebeple gelmiştim. Çok sayıda polis yığınağı olduğunu görünce de toplanmanın olduğu Süreyya Operası önüne gittim. Orada çok daha fazla yığınak söz konusuydu. Bu sebeple orayı terk etmek istemedim. Liseliler Kalkedon’a yürüyüp orada bir basın açıklaması yapacaklardı. Polis yürüyüşe izin vermeyeceğini açıkladı. Biz tam ne oluyor diye bakarken müdahale başladı. Müdahale başlayınca da doğal olarak seyirci kalma lüksümüz yoktu.”
“Kendisinden olmayana saldırıyı meşru gören siyasi bir iktidarla yüz yüzeyiz”
Yaşananları düşman hukuku olarak ifade eden Piroğlu, “Bugün olan bitenin kavramsal karşılığı düşman hukukudur. Yani kendisinden olmayan herkese saldırıyı meşru gören siyasi bir iktidarla yüz yüzeyiz. Bu düşman hukukunun içine giren bir olgu da Kadıköy’de yaşayan insanların yaşam tarzıdır. Bunlar insanların sınıfsal, politik tercihleridir. Beşiktaş, Kadıköy gibi seküler nüfusun daha yoğun olduğu, insanların daha rahat ve demokratik bir şekilde yaşamaya çalıştığı yerlerde polis terörü daha sert ve şiddetlidir. İkincisi halk kitleleri bu iktidarın varmak istediği yerin farkındalar. İktidar kendi var olan durumunu kalcı hale getirmek, OHAL’i ebediyen sürdürmek ve belki de saray, iktidarı çocuğuna bırakacak bir otoriter baskı rejimi kurmak istiyor. Doğal olarak da bu baskı rejimi salt bir siyasal baskı rejimi değil. Bugün de görüldüğü gibi hükümetin herhangi bir uygulamasına, icraatına ya da söylemine itiraz ettiğinizde -bunu ister sosyal medyada yapın ister sokakta yapın, isterse otobüste, whatsapp’ta yapın; biri ihbar etsin- karşınızda devletin şiddetini görüyorsunuz. Yani aslında yaşamın kendisine karşı bir şiddet var. Bu gençler kendi geleceklerinin peşinde koşuyorlar. Bir de şöyle düşünün; bu iktidar 18 yaşındaki gençlere seçme seçilme hakkını verdiği için övünen, her çıktığı yerde de gençlere avaz avaz vaatlerde bulunan, özgürlük vaat eden bir iktidar fakat iktidarın gençlere vaat ettiği özgürlük bu. Biat ediyorsanız biat etme özgürlüğüne sahipsiniz ama itiraz ediyorsanız karşınızda polisin terörünü görürsünüz.” dedi.
“İnsanlar sokakta yalnız kalmadıklarını gördüler”
Polisler tarafından darp edildiği anları anlatan Musa Piroğlu, “Aşağıda bütünü tam anlamıyla görme şansımız yoktu çünkü korkunç bir kargaşa hali vardı. Kargaşayı yaratan da polisin kendisiydi. Çünkü önüne gelen herkese saldırıyordu. O arada otobüsün içerisinde ters kelepçeyle gözaltına alınan çocuklar darp ediliyordu. Doğal olarak yanımdaki arkadaşlarla buna müdahale etmek için oraya gittik. Gitmek istediğimizde de karşımıza kalkanlarla barikat kurdular. Bizi itekleyip darp etmeye çalıştılar ve araca yanaşmamıza izin vermediler. Bugün Kadıköy halkına ben de söyledim. Eğer biz bu gidişi durduramazsak, bu iktidarın kalıcılığını engelleyemezsek bu görüntüleri çok göreceğiz. O yüzden bugün omuz omuza gelmek zorundayız. Bugünkü görüntü çok önemlidir. İnsanlar sokakta yalnız kalmadıklarını gördüler. Yalnız kalmayacaklarını da gördüler. Bunu arttıralım. Omuz omuza gelirsek bunları durdurabiliriz.” dedi
Kaynak:ozguruz1.org

 
             
                     
                     
                     
                                            