Etiket: Metin Ayçiçek

Kavramlarımızı Kirletmeyin “Baylar”! – XWE Metin Ayçiçek

“Çok ilginç bir dönemi yaşıyoruz.” Yazıya böyle başlamamın nedeni sanırım “ne yazılması gerektiğine ilişkin” yeterince “net ve aydınlık bir bilince sahip olmama” halimi saklama çabasıdır. Evet o haldeyim ve bunu hemen reddedecek yazarlar ya da politikerler için ise doğrusu pek de “benden daha sağlıklı düşünebildikleri” yaklaşımına sahip değilim. Kişiler üzerine [Devamını Oku…]

Öncesi ve Sonrasıyla Corona Günleri – XWE Metin Ayçiçek

Türkiye üzerine yazmanın giderek daha da zorlaştığını anlatarak başlamıştı bundan önceki yazım. Aslında bir yazı da değildi o. Sadece uzun zamandır kafamın illeti olan düşüncelerin görünür kılınması amacıyla, çalakalem gerçekleştirilmiş çizgilerdi. Kendim için resmini çıkarmaya çalışmıştım bir anlamda yaşadığım düşün dünyasının. Yetmişinden gün saymaya başlayan ama nihai hedefine henüz ulaşamamış [Devamını Oku…]

TÜRKİYE ÜZERİNE YAZMAK – XWE Metin AYÇİÇEK

Aile boyu yaşanan değişik tür hastalıkların tadını hâlâ damağımda hissetmeme rağmen nihayet bağırabilecek hale gelince, “Tayyip fazla sevinmesin” düşüncesiyle ve sesimin çıkabildiği kadarıyla bağırmak için yazıyorum. Kürt yoldaşlarımın sıkça söyledikleri gibi: “Yaşamak direnmektir” diyerek selamlamak istiyorum herkesi. İki katkı ile mesajımı baştan vereyim: “Rüzgâr eken fırtına biçer. Çıkmayan canda umut [Devamını Oku…]

İDEALİZMİN TUZAĞINDA KAVRAMLAR – XWE Metin Ayçiçek

Kavramların günlük dilde kullanımı ile felsefi anlamda kullanımı çoğu zaman birbirinden farklı olduğu için, zaman zaman kullanım amacını zorlaştıran ciddi yanlışlara neden olabilmektedir. Hele de kelime oyunlarında usta mertebesine yükselmiş sistem politikacılarının eline düştüğünde, bu tür sözcükler, kişilerin manipülasyonu amacıyla rahatça kullanılabilmektedir. Örneğin felsefi anlamda ‘idealizm – idealist’ sözcükleri, metafizik [Devamını Oku…]

SAVAŞLAR DURSUN MU ? – XWE Metin Ayçiçek

Son yıllarda “barış” sözcüğü neredeyse insanlığın tek isteği haline geldi. “Savaşlar dursun” sözü yeni bir dünyanın kapısını açabilecek sihirli bir anahtar gibi kullanılmaya başlandı. Elbette bunu yadırgamak mümkün değildir. Anadolu-Mezopotamya topraklarında yaşayıp da onca halk katliamları ve soykırımlara tanık olan bir tarih içerisinden gelen her bireyin savaşlardan nefret etmesi, “savaşa [Devamını Oku…]