Seçtiklerimiz

ı: Yangınlardan Küllerimizden Doğacağız!

“yaşamak görevdir yangın yerinde

Yaşamak insan kalarak”

Muaviye devamcısı TC, sistematik hale getirdiği katliamlara bir yenisini daha ekliyor. Faşist diktatör, erkek-Türk-Sünni temelli iktidarını koruyabilmek için her türlü insanlık dışı yönteme başvurmakta. Dersim’de korkunç bir ayrımcılık, nefret ve ötekileştirme söylemleriyle saray rejimi diktatörlüğünü kanıtlarcasına bir pratik sergilemekte. Sadece insanlığa değil, tüm yaşama ve doğaya karşı hak ihlalleri devlet eliyle gerçekleştiriliyor. Dersim’de yaşanan orman yangınlarına sadece “çevreci” bir gözle bakmak büyük yanılgıdır. Orman yangınları devletin Dersim’in kültürünü, inancını, insanını yok etmeye çalışan sistematik politikasının devamıdır. Bugün amaç Dersim topraklarını insansızlaştırmaktır, bunun iki ise nedeni var; birincisi, Seyit Rıza’ların, Alişer’lerin, İbrahim Kaypakkaya’ların ektiği direniş tohumunun kır çiçeklerini yok etmek, ikincisi ise sermayesi için ranta açmaktır.

Bir kez daha başta emekçi halklar olmak üzere Alevilere ve Kürtlere yönelik, asimilasyon ve inkar politikalarıyla birlikte yok etme hırsıyla topyekun saldırılmakta. 90’larda başarısız oldukları halde, aynı yöntemleri deneyerek gerilla mücadelesi imha edilmeye çalışıyor. Ek olarak şehirler yerle bir ediliyor ve kurulan barajlarla gerilla alanları daraltılıyor. Kendi çıkmazından kanla kurtulmaya çalışan faşizm, döktüğü her kanda, yaktığı her fidanda geri dönülmez sona bir adım daha yaklaşıyor.

Seyit Rıza’nın sesine kulak verelim, 38’den haykırıyor: “Ben sizin yalan ve hilelerinize baş edemedim, bu bana dert oldu ama ben sizin önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun.” Şimdi yapılması gereken ise onun onurunu alıp zulme karşı Zülfikarları kuşanma vaktidir. Yaşanan insanlık ayıbına, zulme, cinayete karşı; Dersim’in Kerbela olmasına izin vermemektir.

Aynı ateşlerde yanıyoruz! Gün, bu ülkeyi yangın yerine, kocaman bir hapishaneye çevirenlerden hesap sorma vaktidir. Yılgınlığın vakti değildir. Komutan Mehmet Kurnaz’ı Rakka’da öldü zannedenler yanıldı. Mehmet, Kasırga olup Dersim dağlarında Komünar’ların kızıl bayrağını yükseltti.  “Dikilen her fidan komün için dikilir. Düşen her can devrim için toprağa verilir.” Şiarıyla Dersim’de, devrimin hasadı için toprağa düşen tohum olmadan önce bir vasiyet bıraktı bize Mehmet Ali Kasırga. Bu yangın yerinde organize olmuş kötülüğe karşı insan kalarak savaşacağız. Sözümüzdür onlara; faşizme geçit vermeyeceğiz. Yangınlardan, küllerimizden doğacağız! Eylem’lerimiz Cemre olup zulmün karşısında kalkana dönüşecektir. Bugün Dersim’deki yangın elbet bir gün faşizmi yakacak, halkların kurtuluşunu müjdeleyecektir!

Paylaşın